0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2241
Okunma
Hüseyin olup uzanmak vardı toprağına Kerbelâ’nın
Yüreklerimizi teyelleyip ölüm denen ayrılığa.
Kerbelâ ağıt olarak dağıtır yezidî bulutları
Yediveren güldür o diriltir kalplerdeki umutları.
Hicret Kerbelâ’nın ilk habercisiydi yıllar öncesinden
Hüseyin’in yüreği kuvvet bulur Peygamberin elinden.
Gözyaşları dökülüp buza dönüşür Kerbelâ çölünde
İnsan olanın kanı donar yezidî zulmün pençesinde.
Bir yanda İbrahim, Musa, İsa, Muhammed, Ali, Hüseyin
Karşıda nemrut, firavun, kayser, kureyş, muaviye, yezit!
Fırat’ın bir yakasında özgürlük savaşçıları mağrur
Diğer yakasında insan hayatının cellâtları durur.
Kerbelâ’da yaşanır kıyamet mahşerinin provası
Şehitlerin kanıyla sulanan çöl olur cennet bahçesi.
Münker maskesi giyenleri şahadet ifşa eder bir tek
Ölmeye yürüyen Hüseyin’in görevidir ifşa etmek.
Kanıyla kanıtlar yezidî yönetimin sahteliğini
Ağlamak değil kutlamak düşer bizlere can Hüseyin’i.
Zeynep’in omuzlarında kardeşinin mesajının yükü
Hüseyin’in kızıl gül kokulu gömleği elinde çünkü.
Hüseyin olup uzanmak vardı toprağına Kerbelâ’nın
Yüreklerimizi teyelleyip ölüm denen ayrılığa.
5.0
100% (1)