11
Yorum
14
Beğeni
0,0
Puan
2217
Okunma

İpi kopmuş bir uçurtmanın kanadında takılı şimdi
Kutsanmış aşkımla süslü hayallerim
Sevemediğim bu bohem hayatın içinde
Senken en büyük masumiyetim, şimdi yoksun ya
Çamura karışsın, toprağa yatsın
Şaraba kessin düşlerim
...
Sarkacında durdu zaman
Şimdi tüm hatıralarım başıbozuk kavim
Baş köşemde okuduğum en güzel romandı sahte aşkın
Gittiğin gün elimden alınan
Ne muhayyer bir rüzgârdır bu mevsim
Ben yine savruk /yine talan
Münzevi bir iç çekiştir nefesin dudağımda
Ne yana dönse yüreğimdeki güvercin
Hazin Eylül, sarışın hazan
Kim susturacak dilimde kanayan vaveylayı
Ağzımı kapatan ellerin hepsi düş ve yalan
-" Ön teker nereye, arka teker oraya" derdi annem
Külliyen yalan!
Yalan değil gün gibi aşikârdı hâlbuki
Bu kadar mı benzerdi bahtımız ve ihanet mi vururdu hep
Üstelik yüzümüze gülerken ve sırtımızdan
Sus diyorum içimdeki küçük kıza
Umut denizinde hâlâ bağlı filikaların ve nasibini almadı
Ölüm anaforundan
Say ki; yalaka bir rastlantı asılmıştı boynuna ve çocukça şımarmıştın
Yüzünü yalayan kar taneleriydi
Tuz ve kirden arındıran
(ucuz aşklardan)
Teselliyle tecellinin arasında kıvrılmış yatar şimdi
Ömrüme bahşedilmiş yaşam
Kederli ve ağır aksak
Mutlaka biraz sulu sepken, ve eksik senli yanlarımdan
Ve yine sensiz bir şehir
Vaktidir mısralara sarılmanın tanıdık suskunluğumla
Hem zaten
Şiirin anavatanı değil midir aşk
Ve hüzün değil midir aşk’a otağı kuran...
de_soulmate
ikibindokuz*ikibinonbir