8
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
1294
Okunma

...
bazen bir cadı olup
yanına uçmak istiyorum bir süpürgenin sırtında
sonra sızmak duvardan odana sen uyurken
o bilmem kaç milyonluk gözlüğünün üstüne kazara basmak
çıt diye ses olunca
şöyle kaşlarının havaya kalkmasını uykuda
sonra sağa dönüp uyumanı horultuyla
ve ardından karıştırmak pcini
silmek ne var yoksa içinde
boyamak ekranı
parlak simli ojeyle
sıkılınca telefonunu camdan fırlatmak
sonra da bir güzel kendimi alkışlamak dur! bitmedi
bol ketçaplı bir spagetti yapmak
ve ellerimi bulaştırmak
ve ardından kapılara el izlerimi bırakmak
toplamak en sevdiğin kıyafetleri eskiciye satmak
sonra bağıra bağıra şarkı söylemek fransızca
deliresin diye
"avec ma gueule de métèque,
de juif errant, de pâtre grec
et mes cheveux aux quatre vents"
sonra bir akıl hastanesinde
sabahlamak seninle...
....
Şimdi her kapı zili sen
Her ahizede buğulu sesin
Merdivenlerde ayak seslerinin izi
Kulağımda hezeyan
Saatlerin ritmi bozuldu
Tik tak demiyor artık guguklu
Düm teke düm tek
Saat kulerindeki tüm akrep ve yelkovanlar
Kendi kendini vurdu
Nereye dokunduysan giderayak sevgili
Ölüm tütüyor
Ben domino taşlarından bir sınır çizmiştim kendi coğrafyamıza
Ne dalton’ları
Gözlerin tutuşturuyor
Dolunay döngüsüydü
Ay parça parça yağdı tenime
Sağanak yağmurlar ıslatmadı ki beni
Ruhumu gözyaşlarım yıkadı
Bu yüzden içim dışım sen kokuyor
İki şehir mesafede komşu ülkelerin narsistleriyiz
Biz aynaya düşen gölgemizi kendimizden daha çok severiz
Dokun aynadaki aksine ne kadar silebilirsin?
Hadi beni öldürdün
Sen kırık camlara ne kadar eğilebilirsin?
Zaten ölüydüm
Hayalimdi yastığındaki yaralı karanfil
Beni çok önceleri bir kancık fırtınası vurmuştu
Rüzgâra kapılan hüznüm yüreğinin kıyısında boğuldu...
de_soulmate
ikibindokuz&ikibinonbir