3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1068
Okunma

Bir beyaz UMUT va’tan ;
Çocuklarin kavga etmeyi seçti
Velakin ismim Ali
ilk kez gizlemeden kendini
çünkü iki Ali
bir sofraya fazlaydi
Veda etmeden gitti Ahmet
Yıllanmış sevgimize Nazim hikmet
Çok ayıp ettin Ecevit Sebahattin Aliye
Neydiki günahı
kalpsiz bıraktın
Bir daha sevemez Orhan Kemal
Gün yüzü göremem
vicdanınin yokmu senin
Sızlamazmı içi insanin
Bu dünyada benim için
AHH DELİ iN’SEN ;
Saçlarımı ağarttın baba ne ettin
Yeri geldi sus pus oldun
Peşinde sürüngen
Yemin ettim
Gümüş hilalin koynunda yatan sen
Azraile kafa tutan
Hiç aldırmadan yağmur gibi yağan
Kurşunlara siper adam
; AHH DELİ SEN ;
Bir deli gönlünemi söz geçiremedin
Geceler şafak vaktine uğurlanirken
Çakallara kurduğun kapan
; AHH DELİ insan ;
Nasıl anlattin deli yüreğine beni
; AHH DELİ SEN ;
Birde kalbimdeki delikleri yamasan
Hep sussan konuşmasan
Gerçeklerimden kaçmasan
Bende yıldızları peşine taksam ağlasam
; AHH DELİ SEN ;
Kahpe pusularını kurarken uykularımda
Ben rüyalarımda seni görmemeye yemin ettim
; AHH DELİ SEN ;
İki gönül bir olunca,
Samanlık seyran olurmuş.
Gülün dikeni olmasa insan.
Amma velakin..................!
Aşkın gözü kör olunca savas makul ,
Gönül ferman dinlemezmiş.
Birde dil yarası olmasa.
Hemde kürdili hicazkar makam içim
Adem adet edinmiş
devletin şelalesinden içmeye,kana kana.
bizde yere düşen kırıntıları
beyimiz cömertlik etsin diye bekleriz
amma velakin,
arzu etmez tüm bedeni cömertliği.
bahçesindeki tüm çiçekler dile gelse bile
el deymemiş bir ekmek bile vermez.
amma velakin
onlar tok karınları ile kanatlanıp uçarken
benim kanatlarım taşımaz şu acbil ac bedenimi
Kağıt havlulara sardığımız işaret fişeklerimiz
Yerlerindeyse hala- yüreklerimiz-
Gecenin son parmağında bekle beni. Bekle ki çoğalsın
Ellerimiz ve yıldızlar,
Buluştukça...
VELAKİN
Ve ten / örtünüşlerinde yücelen.
Ve öpüp kaçtığımız heykeller günü.
Görücü usulü hayatlar; bir kadın.
Adam; usulsüz bırakılmış resimler günü.
Uzaktan sustuğumuz yeni ışıklar;
Bir yanım mavi bir yanımda dereler...
Uzaktan çok güzel görünmüştügünüz ;
Sarafin zamanlarda kalmış iki ani olmali.
Ey daksil dininin kutsal solucanları !
Bizi de yiyin.
TÜRKÜM DOĞRUYUM AMMA VELAKİN
Çıkarılsa bir soy ağacım
Rahat eder bari anacığım
Umurunda mı değilmi babacığım
Türküm doğruyum amma velakin
Ali diye çagirir beni dar agacin
Hakkım var mı acaba benim
Olsa hemen koşup gelirim
Biraz payımdan da veririm
Türküm doğruyum amma velakin
Nihan gelsin de sona
Son verilmiyor bu oyuna
Misal üstüne misal koyuna
Türküm doğruyum amma velakin
Rakı sofralarının sırma bıyıklı masalı
saraylı kadınların düşlerini süsleyen
erotik nazarlık, sûfi dudaklardan
Bir keman yayı kırılıyor kanunda
Ömer Faruk Tekbilek çıldırıyor Toros’ta
doğruluyor, arkaik süsleri haremin
ve kazanlarda put pekmezi ağarıyor
bir çift göl olup seyre duruyor kadınlar
usta kalçalarıyla, gizleniyorlar kıvrımlarına
uygur ve Medine’li nihilist bir yaşama
keyifli nargileler gibi sunuluyorlar
kervansaraylar çiziliyor düş görümlüğüne
Sûfi bûselerle dokun ey sûfi
ruhî de yanmada
Güneş gülüyor
Okyanus taşıyorum
sırtımda
biliyormusun bunlar Asya’nın fotoğrafları
varmaya iki centim kala yakalamıştım yolda
Şimdi burada değilsinya
Parlak renkler soluyorlar işte
pervane duyuyorum sanki
On dört motorlu ama ah
Bu geçen bir vantilatör
Cennette polis karakolu
Bir planım tüm dileklerinin feshine içinden yürüdüm geçtim
Ama beş santim tarafından kaçırılmış ağzını tutamadım
Belki sen ve ben uzak yanında koşmak düşündüm
Ama soğuk bir gözünüzün yırtık olduğunu anlamadım
omuzlarına parmaklarımı değdirdim
daha fazla ordu yada ne istersen tercih edersin
Sevdiğim çok fazla karıştırdık dünyayı
yaşıyorum ve nerede olduğumu unutmadan
eee aylardan Nisan
Günlerden Sen
hissediyorum
Sana çok uzun şeyler geriyorum
çarmıhta
alışık olduğum seyler
iplikleri örüyorum
ps
öncelikle siir dostu
biz bu yurdun her tasina taalibiz, oncelikle , yoruge, çerkeze, ustumuze her karis topraga talibiz.
oncelikle Nazim’a
harput turkulerine talibiz, seyh Hasan, ışma hakkı" tanınır.[7] Ruslar geri çekildikten sonra Osmanlı idaresi tarafından Dersimlilere ve bu aşiretlere madalya ve hediyeler verilir.[7]
ki Seyit Rıza y a talibiz. ki olurken "evladi kerbalyiz, ayiptir, cinayettir" demistir yagli ilmegi boynuna geçirip, sandeelyeye tekme atmistir.
biz harput turkuleri dinelemk istiyoruz, acisiz adana esiginde, urfa divaninda
bu vatani seviyoruz: kurduz, çerkeziz, turkuz