2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1664
Okunma

Dalacağız yakında soğuk bir karanlığa
Elveda kısa yazın parlak ışığı
duyuyorum düştüğünü bir cenaze gibi
Kaldırımda çınlayan kocaman ağaçların
Artık bütün bir kış öfkeye dalacağız
tüyler ürpertici ritmi soğuk havaya
Ve kutup cehennemindeyse güneş
içim kızıl bir blokta donuyor artık
ürpererek dinliyorum her yaprağın sesini
kurduğumuz iskeleler göklerde sağır artık
ruhum bir kule gibi tamamen yenik
rüzgar darbelerinin yorulmaz öfkesinde
Sanki sarsılıyoruz bir monoton şokla
bir yerlere çivili kocaman bir tabutta
Dün bitmeden yaz şimdi sonbahar
bu gizemli ses ayrılık çanı çalar
seviyorum gözlerindeki yeşilimsi ışıkları
ol manzara şimdi yanlızca kekre
Ve hiçbir şey, askın yada yarin yüzü bile
Deniz üstü parlayan bir güneş etmez
Her şeye rağmen bir anne şefkatiyle
Hatta bir nankör yada alçak bir adam bile
dost ya da düşman bir anlık hayat
Muhteşem bir sonbahar veya günbatımı eder
Kısa misyonu hayatın aç gözlü mezar bekler
Birak dinlensin alnın kucaklarında
Tatmak niyetiyle beyaz sıcak pişman bir yazı daha
sarı ışık hüzmesi geçen mevsimler kadar
baharın saçları aktı yastığımdan
Uçları kırık yapraklarının
renkleri yalaz dal uçlarından tuttum
güne baktım, ellerimden aktı
saçları beyaz bir geceye yanıktım
yaşam deli gömleği giymiş bir ahmak
ellerimden düştü bahar saçlarımdan yastık
5.0
100% (2)