5
Yorum
6
Beğeni
4,8
Puan
1001
Okunma
sordum kaç yaşındasın diye
yedi, dedi
saçları kıvırcık ve gözleri maviydi.
yumuşak g’yi söyleyemiyordu ama
öğrenmişti pek güzel, alfabeyi
a dan başlayıp z de bittiğini.
çarpım tablosu sadece
biraz karıştırmıştı kafasını.
zor kavramıştı
iki ayrı işlemle aynı sonuca ulaşılacağını.
iki artı iki nasıl dört ederdi
iki çarpı iki gibi.
ama attığı topu ayşe tutmuş,
babası da ona bal almıştı
annesinin verdiği süte karıştırsın diye.
ayşe yi çok seviyordu.
yönleri öğrenmesi çok kolay olmuştu.
sarımsak, soğan asmadan
kolayca öğreniverdi sağını, solunu.
güneşin doğuşunu
sol elinin işaret parmağı ile gösterince
sağında batı kalıyordu.
önü güney olunca da
arka tarafa kuzey deniyordu.
denizlerle gökyüzünü kardeş sanıyordu.
çiçekleri ise ağaçların çocukları.
denizlerle gökyüzünü de çok seviyordu
renkleri gözlerine benziyordu.
çiçekleri ve ağaçları da.
kendisinde olmayan bütün renkleri
onlar taşıyordu.
sordum kaç yaşındasın diye
yedi, dedi.
her şeyi öğrenmiş, öğrendiklerini sevmişti.
yalnız nefret etmesini
bilmiyordu henüz.
onu da bizlerden öğrenecekti.
Cevat Çeştepe
(eski tarhli bir çalışma)
5.0
92% (11)
3.0
8% (1)