İçimde bir Japon gülü kanıyor,
Kadehim dopdolu baldıran suyu,
Güneş uçmağında sensiz yunuyor!
Bir kiraz açıyor zambağa inat,
Gece saçlarına sarmış uykuyu!

Sıratlar yan yana, geçecek benim,
Demir çarığım yok, eğri asam yok,
Ne ankanın külü, ne zümrüd kanat!
Sonum gayyalarmış, hiç bir tasam yok!
O kızıl kadehi içecek benim!

Mesafeler memnun, yolcular sarhoş,
Bütün otogarlar.. gözleri sulu!
Bir yolcu bekliyor elleri bomboş;
Gözlerinde kahverengi saltanat!
Bir yolcu, yüreği yasemin dolu!

Ebruli bir aşktan geriye kalan,
Kırmızı bir pabuç, kuru bir ağaç!
"Seviyorum" demek külliyen yalan!
Yaldızı dökülmüş bir ince sanat!
Ve odun, ocakta yanmaya muhtaç!

Tam erguvan doğar.. ince bir sızı,
Yağmuru harmanlar lalezarıma!
Elleri kınalı bir Türkmen kızı
Nefesinde zakkum kokulu imbat!
Dürter parmağını şahdamarıma!
....
Şu Bakır Dağları yok mu ya hani?
Alınca rengini kor dudağından!
Ne yabancı kalır ne de yabani!
Gelir al yelesi sevdalı bir at
Yel gibi geçerim yarin bağından!


Açar kucağını denize karşı,
Lodosun çıldırtan mavi çığlığı!
Dilinde insicam, umarsız çarşı.
Etimi sen doğra, beni sen kanat!
Katleder dirliği, gönül darlığı!

Hicran, nice öksüz kuşlar doğurur,
Biri benim işte, gör eserini!
Hicran, nice dik yokuşlar doğurur!
Yiğitsen çölleri çiçekle donat,
Kızgın kumlar bekler durur erini!

İçtim işte, içtim sonunda seni,
Ne yana bakınsam seni kuşanmış!
Almış da gidiyor kanlı buseni,
Serçeler.. peşinde çığlıklar imdat!
Mecnun senin renklerine boyanmış!

Nil eğer başını, Asyalı düşer,
Asya’yı yeseydi derdin "amenna"!
Gönül göklerimi bir ateş deşer!
Solar yakamozlar, susar kainat!
İçer Akdenizi Anna Perenna!

231120011/üstügüldöşelidağlar



yitikozan