Dünyaya küstürdüler, içimdeki çocuğu Yaşamaya hevesim kalmadı artık anam! Ruhum buzda üşüyen, ayağı kırık kuğu Yaşamaya nefesim kalmadı artık anam!
Şu hazin gurbet elde, vefalı dostum kalem Son »veda« sözlerini yazıyor beyaz kâğıda Hayat, vuslat ve firak denen büyük ikilem Kabri seçersem eğer, başlama son ağıda
Tiksiniyorum insan denen âdî mahluktan Kendi cenneti için cehennem yansın diyor Çok çabuk unutuyor, geldiğini yokluktan Birşey kaybettiğinde hep veryansın ediyor
Hayata tutunduğum, ipleri kesiyorum Sana veda etmeden gidiyorum ey Ayşe! Kara kaderime de kahırla küsüyorum İsterse atsın beni, dostum Allah ateşe
Cennet için ibadet etmedim her namazda Onu çok seviyordum, o da terketti annem Niçin koyup gittiniz beni bu zor çıkmazda Beni doğurduğun yer ebedî bir cehennem
Soner ÇAĞATAY (11:29) 21 Kasım 2011 / Wuppertal / Almanya
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Cennet için ibadet etmedim her namazda Onu çok seviyordum, o da terketti annem Niçin koyup gittiniz beni bu zor çıkmazda Beni doğurduğun yer ebedî bir cehennem
İçim acıdı, şiir ve yorum harika yine ağlattınız beni hocam. Saygılarımla...
ÖNCELİKLE ŞUNU BELİRTELİMKİ TAPILACAK OLAN YALNIZ. ALLAHÜ TEALA'DIR. DÜNYAYA GELİNCE; DÜNYA AHİRETİN TARLASIDIR. KUR'AN, SÜNNET, İCMA-I ÜMMET VE KIYAS-I FUKAHA İNSANOĞLUNUN KULLANMA KILAVUZUDUR. BUNLARA NE DERECE UYARSAK İNANIN OKADAR MUTLU OLURUZ. RAB'BİM SIHHAT - AFİYET VERSİN. HER İKİ CİHANDADA MUTLULUK İHSAN ETSİN.. SELAM VE DUA İLE...
Sanki zincir vurulmuş göklere. Melekler mi alkışlıyor şu gözyaşlarıyla lisanımızı irşad eden ölüme. Ölümden başka dost mu var, aranmıyor gayri bu diyarlarda.
Vefalı dosta düşmüş dost. Dostun yüreği ister ki muhabbet. Ruhunda ayağı kırık kuğuların gemisi, sonu bilinmez bir limana seyahat yapmakta. Yaşamaya her nefesinde, bir 'veda' düşüyor bembeyaz kağıtlara. Kirlenmemiş umutlar, güzellikler, saflıklar için bir ikilem daha! Ve de kabir gibi her ev, her oda, her masa. Baştan sonra ağıt yakan analar gibi şu satırlar.
Mabetlerin, kürsülerini mimberlerin şad olunmuş nidası bir nefes ileride. Oysa insan, oysa şair şimdi kendinden utanmakta, sıkılmakta. Kendi için vaat edilen Cennetlerden kaçan insanlara küskün, cehennem ne kadar da tatlı gözüküyormuş....'Yalan...yalan' diye bağırıyor. Ama duyan yok!
İnsan bir şeyler kaybediyor. Bağlandığı, onunla yaşamaya ısındığı bir şeyleri kaybediyor. Ama ya bu dünya ebedi mi sanki, tüm hisleriyle ona bağlı kalıyor? Neden bu acayiplik, neden bu çehresi bozukluk? Rehberi nerde, rehberi nerede şu veryansınların ezelden ebede?
Çok çabuk unutmuyor mu insanoğlu, insan çok çabuk kanatmıyor mu hakikatı? Esasında hakikata ne olacak! Hakikatı doğrulamayan benliği kızarıyor, yanıyor o derin çukurların içinde belli belirsiz sızılarla.
İrfan güneşi nerede, nerede kaderine önderlik edecek güneş? İnsan kahırla büyürken, kahırla kime küsüyor şu nefis olacak zındık?
Ki bilirim ki, şair de iyi bilir hakikatı. Tariki batıl olan nefsine, hakikatle tutup kaldıran bir göğsü var imanıyla. Onun için şimdi tabi olma vakti! İtikâf; saadetmiş, belki de yeniden hatırlama, ölümü anma saati...
Yorumun beni çok etkiledi kardeşim. Doğru okunmak ve anlaşılmak harika bir şey. Yaşadığım şahsi meseleler yüzünden, şiirde evrensele yakın dünyaya geçemiyorum. İnsanın çevresi ya boğar, ya da göklere çıkar. Boğulduğun an olduğun yerden hicret etmelisin. Korkmamalısın. Şu bir yıl ömrümün en acı kırılmalarını yaşıyorum. Hakikat aynasında eşyanın ve insanların yüzüne baktığımda gerçek yüzlerinden utanır oldum. Bu muydu taptığım varlıklar?
Bir bakıyorsun, bütün her şey yabancı sana.
İnsan yüzünden Allah'ı kaybetmemek lazım. Biz insanlar yüzünden ebediyeti kaybediyoruz. Bu yüzden iyi bir dost ve eş tercih etmek gerekir.
Yorumun beni çok etkiledi kardeşim. Doğru okunmak ve anlaşılmak harika bir şey. Yaşadığım şahsi meseleler yüzünden, şiirde evrensele yakın dünyaya geçemiyorum. İnsanın çevresi ya boğar, ya da göklere çıkar. Boğulduğun an olduğun yerden hicret etmelisin. Korkmamalısın. Şu bir yıl ömrümün en acı kırılmalarını yaşıyorum. Hakikat aynasında eşyanın ve insanların yüzüne baktığımda gerçek yüzlerinden utanır oldum. Bu muydu taptığım varlıklar?
Bir bakıyorsun, bütün her şey yabancı sana.
İnsan yüzünden Allah'ı kaybetmemek lazım. Biz insanlar yüzünden ebediyeti kaybediyoruz. Bu yüzden iyi bir dost ve eş tercih etmek gerekir.
Vallahi Soner hocam şiir başlı başına harika ama bu bölüm beni aldı götürdü yüreğin dert görmesin seni tanımasam dertler deryasında boğuluyor derdim ama burada da yineliyorum her şiir insanın kendini anlatmak durumunda değil dimi ustam :))
Dünyaya küstürdüler, içimdeki çocuğu Yaşamaya hevesim kalmadı artık anam! Ruhum buzda üşüyen, ayağı kırık kuğu Yaşamaya nefesim kalmadı artık anam!
Şu hazin gurbet elde, vefalı dostum kalem Son »veda« sözlerini yazıyor beyaz kâğıda Hayat, vuslat ve firak denen büyük ikilem Kabri seçersem eğer, başlama son ağıda
hayat herşeye rağmen devam ediyor soner abim;stem etsekde___yaşanmışlıkların gölgesine sığınsakda__ her dem gülümseyin yaşamın içinde saklı pembeli renklere....tüm sevdiklerinizle!!!
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.