21
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
1340
Okunma
aynı bakardık ikimiz vitrindeki bizim olmayan oyuncaklara
ufuk çizgisine, yalınayaklara
suyun çıktığı yerde yaşardık, denizler uzak
meyve ağaçları altında söğütlü yollarda
koşardık , kiralık bisiklete binerdik
çabalardık ağaçların doruğuna çıkmaya
türküler söylerdik kısa salıncaklarda
öyle upuzun ipli salıncaklar özlerdik
Büyüdük birbirimizin gözleri içinde öğrendik gülmeyi
bacak kadar bir şeydi aşk bize çelme takan
her düşüşümüzde gülmekten yerlere yatan
seke seke koşan yüreğimizde
ellerinde sepetler dolusu gülle
yolumuzu gözleyen
aynı renkleri severdik güneş tonlarında gözlüksüz
hüzün nasıl girdi giysilerimizin tenine
su nasıl kaçtı yatağımızdan
yeller esti ağaçların yerinde
türkü yaktığımız bahçede bıraktığımız
çatlak toprak ayakkabılarımız tuzla buz
yaşlı ağaçlar son bi gayret açıyor çiçeklerini
dallar kuru
nerden tutup sallanacağız
hangi yaprağa uzanacak elimiz
soluk soluğa dibinde oturduğumuz
nerede ceviz ağaçları nerde şarkımız
gülümser gözlerle dinlediğimiz radyolar da
atıldı tavan aralarından
ne zaman bizi es geçtin zaman
biz büyümedik büyüdü dünya
30 7 2009 / İstanbul