21
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1911
Okunma

A’râz tek başına, yolunu bulamaz ki
Acizin içinde, aciz olarak kalır
Yüce’nin istem ve arzularınca, ancak barınır
Şekli yer ararsa da, yer bulup barınamaz
Ancak ki
O tek gücün, yardımın da arınır
Hak teâlâ istemiyle, dönüyor her bir şeyler
Hulûl’ü ve yeri ise yoktur.
Hak teâlâ, eşyayı his ve vehm, seviyesinde yaratmıştır
Hakk’a giden yol, güç bir gidiştir
Gönlün gözünde, duygular için de hissedilen çoktur
Yüreğine sevgiyi, yerleştirmişse
İçten söküp çıkarmak, kalb’e oktur
Sevdirmek, onun bileceği bir iştir
Onları, kendi istemiyle de eşleştirmiştir
Varlığıyla; varlığın içinde, durdurmuştur
Yer ararsan, yeri de yoktur.
Ebedî işleri ve sonsuz azâb ve ni’metleri, bunlara bağlı kılmıştır
Bıraktığın emellerinle, düz orantılıdır
Ey zavalılığı, kökleşmiş insan oğlu
Nefsin körlüğünde; Hak’tan uzaklaşıp kalır, ortada beden
Zatını; ister yerde, ister göktedir san
Kulun hakkı, senin üstündedir
Hulûl olmadan, Zât-i ilâhî ile durmaktadır
Zahirî olan bu alemde, hakikatin mührü nurdur.
Her şey; bir sıfattır ve hepsi bir varlık ile durdurulmaktadır
O da, Zât-i ilâhîdir
Fenalık hasıl olunca, âlemî hep yok bilir
Kısır bir döngü gibi irkilir
Bir var
Bir de, yok olur
İyilikler ortaya çıkışta, her şey var ve ortam cennet gibidir
Dönüşü olmuyan fenalıklar
Sarınca, kör dünyanı
Kıyametinin koptuğu anda ki günde, hayatın bitişte ki ipidir…
(15.11.2011)AZAP…
5.0
100% (24)