Cilvebaz bir güz sarılıyor bu günlerde ellerime
Üşüyorum sırtım üşüyor bir şal istiyorum kendime
Yürüyüp gidiyorum herkesten uzak bir yokuşa
Yokuş yormuyor sevgili, elini unutmuşum bir yerde
Hayır unuttuğuma değil ama üstünü örttüm mü
Ona takıldı aklım birden bire dönsem mi geriye

Dilbaz bir aşktı senin gönlünden bu tarafa yağan
Gülümserdim geceli gündüzlü geniş sohbetlerinde
Aynı gülüş bak bak tamda yüzümün eski tarafından
Ters yüz edip oturuverdi hayatıma şimdi gerisin geriye
Eskilerimi severdim ya sevgili, yenilerde bir seni
Hem özlüyorum hem merak ediyorum hem de…

Ah unutaydın ya bende içimi ısıtan o pamuk ellerini
Yürüdüm seninle gizlice indiğimiz yokuşun başından
Gizli saklı bir sevdaya bulaşmış iki delinin hayaline
Günah… Hiç günaha çağırmadın ki sen beni kendinde
Mevsim güz havada yağmur senle ben oynamaya memur
Bir toprak fırın yaptık çamurlu ellerimizle kime ne…

Satır aralarını geniş tutuyorum güzel gözlü kavruk ten
Uğradıkça doldur gönlünü ara ara mısra aralarına
Yapraklar düşsün, karlar düşsün, borsa, faizler
Kadınlar düşsün gözlerimden canımın içi teker teker
Mısralarımın sırrında saklı kalsın şu mübarek ismin
Görmeye gönül gerek söylemeye hacet yok sevdiğine…

Eksik bir şeyler var biliyorum geldi gelecek bir sağanak
Dökülecek açın halinden anlamaya uğraştığım şu günlerde
Kaldıramayacak avuçlarım daha fazla sensiz sevgileri
Diyesim gelecek gerisin geriye göndereceğim geldiği yere
Zira yorulmaya merakımız olsaydı kalırdık eski evlerimizde…


23.09.2007, Ankara