1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2081
Okunma

Kumsalda ayak izleri bir ine
gider!
Bir yaralı inim inim inler
izler ayak izlerini!...
Ve izler karanlık bir mağaraya
gider karanlıkta bir yaralı vardır diğer yaralıyı bekler.
Bu iki yana atılmış iki
yürek parçasıdır, mıknatıs
gibi birbirini çeker.
Kan damlalarindan tanır biri
öbürünü. Bu bir matematik
denkleminin birbirini
tamamlayan iki eşit parçası
gibidir!...
İki sevdalı yüreğin kol kola
ölümüdür... Ne ağlayanı vardır, ne
gömeni, ne bileni.
Tek ruhu taşıyan; iki
tabutluk iki mezarlık, iki
feryatlık, iki kefenlik koca
bir sevdanın sonudur... Gözyaşı dökeni yas tutanı,
ağıt yakanı yoktur Refik ile
Fatma’nın.
Yanmış bir sevdanın külleridir onlar kül olana kadar yanmıştır!... Şimdi hangi rüzgar savuracak onları bilmiyorum... Hangi toprak parçası alacak onları karnına? Kimin yüreğinin bir taraflarında biraz masumiyet kalmışsa dokunsun bu ölümlere!... Ölümler... Acılar... Ateş, kül, rüzgar!... Bırakın mavi kalsın gökyüzü hayvan leşi gibi çürümek varmış kaderde. Bırakın insan vicdanına bir küfür gibi dursunlar öyle. Bırakın ayrılmasın o en uzun el tutuşmaları ve bırakın aşk ölürken kazansın yan yana serilmiş iki ölü gövdede... 6 ekim 2006 manisa... Son düzenleme şimdi...
5.0
100% (1)