2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2090
Okunma

Bir çocukluğumuz olmadı
bizim, gözümüzü
açtığımızdan beri
kavgalıyız hayatla!
Savaşımız ekmek
kavgamız ekmek bizim... Zor uyanmak sabahları
sırta sandık ele fırça.
Korkmuyorum sarkıtlardan
ayazlar ağzımın buharında
biter...
siyah bir güne merhaba.Postallar elimde
parlasın yüzü düşmesin
amcaların güne merhaba...
Vitrinlerde "mavi önlük"
içimde aynı burukluk silgi
kokmuyorum işte okullu çocuklar gibi zaptiyeler
döğmüş gece,mor güllere
benzer yaram açmış anne
bak omuzumda!
Kokla zulüm
kokuyorum...Dirayetsiz demesinler işte acı işte
oğlun işkencede
gülüyorum...işkencede
gülüyorum...
Ne saatim ne vardiyam var,
götürü almışım hayatı. Adam olmaz deme anne,
işte hayat işte oğlun başı
dimdik yürüyorum...başı
dimdik yürüyorum...
Akşam babamda bi surat,
hasta deyip geçiyorum ciğer yarasıdır zira
kuruşları avucuna saysam
ne çare!...
Yaralarım belki korkum
hep bu. Ağırına gider
belkim bu küçük ellerden para almak...
Küçük meleğin ağlamış gün
boyu, yüzü kir toz içinde
altı ıslak, ayağı çıplak,
kapıdan kendini sokağa
atmış anne diye! Ölecek zaman mıydı anne?
Bizi böyle bırakıp gidecek
zaman mıydı?
Günlerin güneşi düşmüş al
avucuna koy yüzüme içim
ışısın! Yüreğim soğumuş, uzat elini uçurum kenarı
hayatıma...
Ellerimin rengi değişmiyor
anne simsiyah!...
Kaderime benziyor
sandığımın rengi simsiyah anne simsiyah...
Sen inandırdın güzel
günlerin geleceğine.
O günler nedense hiç
gelmiyor anne!...
Güneş bizim için acı doğuyor her sabaha.
O dediğin günlerin
inancıyla yinede umudum
var az biraz hayatta, umut
fakirin ekmeği ya soğanla
arkadaş etmişiz onu çoğu günümüz onla tevennüs...
Zaman acıları
dizginlemekten aciz.
Bıraktığın boşluk hep
acıyor.
Hayalin yastığımla arkadaş, hayalin
kirpiklerimi öpen
gözyaşlarım gibi gözümde.
Her gece yanağımdan öpüp
gidiyorsun anne!...
Memed’in altısından gün almış, okusun isterimde
olmuyor işte bir günü
öbürüne atmaya gücüm
yetmezken.
Babam telden araba
yapmış kalem defter isterim illa demiş
akranlarına özenip.
Ondada bir mavi önlük
sevdası ki yüreğimin içine
işler ne hal ne güç yetiyor...
Geceleri elde mendil, bir ekmekte ordan belki deyip
geziyorum kaçtır.
Kahvelerde yaş sınırı
zaptiyeler yine bana!
Oyy ordan vurma taze
yaram burdan vurma şişer babam kaçabilsem
kaçıyorum işte...
Karanlık sokaklarda köpek
sesi, içimde korku içimde
panik.
Çaresizlik bilir mi ? çalacağım kapılar...göklere
dayanan binalar...
Hayat üstüme üstüme
geliyor anne.
Sesim kırık sesim boğuk
hıçkırıklarım içime. Hayat üstüme üstüme
geliyor anne!...
Bu sancılar ki asil yüzünde
biten.
Bu acılar ki sıcak göğsünde
dinen. Aşmış geçmiş naçar
gövdemi katran gecelerde
haykırsam sesim döner
döner yine bana.
Hayat üstüme üstüme
geliyor anne... Babamın ilaçları bitmiş
meleğinın çorapları yok
memed’in desem pabucu
delik yine yetmedim işte,
kalkta yüzüme tükür be
anne!... De yinede ne desem;
Vitrinde bir mavi önlük
içime sancılar düşer.
Silgi kokmuyorum işte
okullu çocuklar gibi.
Zaptiyeler döğmüş gece, mor güllere benzer yaram
açmış anne bak omuzumda
kokla zulüm kokuyorum...
Dirayetsiz deme anne! işte
hayat işte oğlun işkencede
gülüyorum!...8-10.ocak. 2009 (5 yaşındaki boyacı
arkadaşım Musa’ya...)
5.0
100% (3)