9
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
1788
Okunma
.
o gün
gecenin kalbinden doğdu dolunay
gökkubbenin sancı çığlıkları
yağmurlar sağdı yeryüzüne
imlası bozuk bir ezber olmalıydı bu
bilmediğim dilde konuşan ölüm
hayallerine sığmaz olan çocukluğum
gözlerine tırnaklarımı geçirdiğim rüyalardı
aynı bedende aynı cinayeti saklayan
çaresizde olsan yalvarma
çünkü dedi
dili geçmiş zamana çöken rehavet
bir daha bakmak lazım
ruhunu ürküten aynanın arkasına
fakat şimdi
yağmur kokmak istemiştim
ne olursa oldu belki sadece
çek tetiğini uykusuzluğun
gidelim bu şehirden
sonsuza kadar
şüphesiz
kendimi bağışlamadım hiç ¿