sarhoşuz anla, başını koy dizlerime, gel yanıma
sevdiğimiz ne kadar şarkı varsa fısıldayayım dudaklarına
gözlerimizle dinleyip , kapatayım kulaklarımıza
sarhoşuz anla ….

aklımızın ucuna bir köprü getir, beraber sallayalım oltaları
kim ayıklayacak diye düşünmeyelim, tuttuğumuz balıkları
ışıklardan meze yapalım kendimize, galata kulesini birde
sonra dolaşalım sabahlara kadar ara sokaklarımızda sessizce

hani o sözleri aklımıza gelmeyen şarkı var ya, onun inadına.
sarhoşuz işte anla …..
…….

sil gözlerimizi, haydi hemen sarıl bana, ağla beni
durma başımdan aşağı boşal, yağmur ol gözümde canımın içi
tut yüreğimden sıkıca, yalnız bırakma sesimi
sil gözlerimizi ….

akıtalım bütün bulutlarımızın suyunu, son yağmur biz olalım
ıslanacaksak sarı sıcak harmanların tozlarından ıslanalım
oysa güzel şarap öncesi kokar bağ bozumu, yanlış yerde miyiz
korku uzak kaldı diyorsan, korkma koşar ardından yetişiriz.

ama üzülme baskın burada yasak, kimseler bilmez seviştiğimizi
sil şimdi gözlerimizi ….
……..

hiç bitmeyelim, üşürse güneş üstümüze alalım sıcağını
biz heyecan vakti olalım daima, serelim yatağımıza ay ışığını
yol bulamazsa gölgelerimiz, biraz açarız aydınlığını
hiç bitmeyelim …

belki izlerimizi toplayan çocuklar görürüz bize dönen yollarda
çiçekler gibi kokan, umutlarca açan, şimdi doğum mevsimi ya
kürek kemiklerimizden değil, dalda asılı kalan son yeşil elmayız
silmişiz bıçakların keskin pasını, yangından su içer gibi yaşamaktayız.

aldırma dilimizin kavrulmasına, ne kadar yorulsak dinlenmeyelim
biz hiç bitmeyelim ….

Cevat Çeştepe
(eski tarihli bir çalışma)