İçimde beslediğim sevda doğuştan sanma
Yüreğim bakışına vurulunca başladı
Sen gidince çok azdı gönlümdeki bu yanma
Kalbim terk için sana darılınca başladı

Gülüşünden belliydi sendin beklenen dudu
Seninle yaşanmıştı gecenin bitmez şadı
Zamanla silinmeyen aşkın o eşsiz tadı
Ruhuma ilmek ilmek örülünce başladı

Ben gibi sevda çekse yarılırdı kayalar
Yokluğunda gönlümü hatıralar oyalar
Kalem kaşın altına mavi yeşil boyalar
Senin narin elinden sürülünce başladı

Ben sana sevdalıyken vardın oldun ellerin
Söyler mi şarkımızı bal dökülen dillerin
Kendimden kıskandığım zülfündeki güllerin
Acısı el elinden derilince başladı

Gözden ırak olsan da sevdan gönlüme yakın
Binlerce kez söyledim bu aşka kıyma sakın
Yıllardır tende kaldı çıkmadı hiç mis kokun
Kollarım gül tenine sarılınca başladı

Sensiz geçen günlerim yüreğime sıkıntı,
Böyle acı mı olur bu ne biçim takıntı
Kara sevda yüzünden bedendeki yıkıntı
Yâr uğruna yerlere serilince başladı

Bilmiyorum sen misin bu dünya mı yalancı
Kalpdeki mihman benim senin aşkındır hancı
Ruhumu esir alıp yakan çaresiz sancı
Yârim gönlün hoyrata verilince başladı

Herkes söylerdi bana aşkta vefa bekleme
Ümitsiz bu sevdaya elem, keder ekleme
Sol göğsümün altında hissettiğim tekleme
Hasretini çekmekten yorulunca başladı

Her gece geri gelir aşkından kalan sara
Gurbet elde yalnızım sılayla açık ara
Sinemin üstündeki kapanmayan bu yara
Aşka dar gelen döşüm yarılınca başladı

Onulmaz elemlerden darmadağın niceler
Gönlüm hasretin çeker dilim adın heceler
Senle huzur neşeyken çile olan geceler
Vuslat için umudum kırılınca başladı

Hasan Ilter