4
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
938
Okunma
Ömür dediğin ceket
Yırtılıyor teğel tuttuğu yerden
Yırtılıyor tüm insanlık
Tüm krallıklar devrik ve dünya karanlık
…
Ve ben yalnız ömür dediğim yerden tutunuyorum
Bildiğim tüm kelimeler önce yanlış yazılıyor
Bir ses olabilselerdi eğer
Bu sayfa izlerden değil
Hislerden bile düşmezdi kalemimden
Ve tek ses olabilselerdi eğer
Ben yalnız ömür dediğim yerde otururdum seninle
Şimdi senin kalkıp gittiğin kaldırımda
Yalnızlıklar oturuyor tek başına
Deli bir yağmur düşüyor toprak üstüne
Ve Tepeüstü’nde deniz ağlıyor
Simit satan o adam yavaş yavaş ilerliyor
Her şey tepetakla oldu yine
Ben eski bir aşka yanıyorum
Paralarımı harcayabilseydim keşke aşklarım yerine
Veya bir çocuğun gözünden düşen yaş gibi
Yaşayamamış umutları gibi
Takılı kalsaydım ve cebimde taşısaydım kimliklerimi
Şimdi senin uğramadığın o kaldırımda
Ben oturuyorum tek başıma
Yağmuru hiç göremedim hala
Kurak bir kent üstüne krallık kurmaya çalışıyorum
Kendi kendime
Dönüşüm bile aynı yere
Yerde bir senin ayak izlerin yok
Ve bırakıp gittiğin bankta
Bir… Tarancı şiiri var
“rüzgârların en ferahlatıcısı sende esiyor”
Ve ben desem ki vakit hiç geçmiyor
Hala senin o bırakıp gittiğin bankta
Gelirken ayak izlerinin yazıldığı o kaldırımda
Aşka yanıyor
Ve âşıklar yanıyor kış vakti uluorta
5.0
100% (9)