Kuru yaprak üstünde duran bir çiğ tânesi,
Kirpiklerden süzülen, bir damla yaş gibidir
Seher vaktine kadar süren akşamın sisi,
Denizi kucaklayan vefâkâr eş gibidir

Bir kördüğüm halinde, boz bulutlar yumağı,
Rüzgâra teslim olmuş, bir ezeli tutsağı,
Kendine ev sahibi eylemiş karlı dağı,
O dağ saçları beyaz ihtiyar baş gibidir

Serseri bir telaşla uzayıp giden yollar,
Özleneni hem yakın, hem uzak eden yollar,
Vuslata teşne amma, hasrete neden yollar,
Kırlarda yalpalayan sanki ayyaş gibidir

Bir gök gürlemesinin yağmura dönüşüyle,
Rahmet, sağanak başlar, toprağı öpüşüyle,
Birden hasret son bulur, vuslat yüklü huşuyla,
Şimdi yağmurla toprak bir arkadaş gibidir

Dalların arasından görünen gün batımı,
Akşam karanlığıyla söner her bir adımı,
Ay doğar gökyüzünde, başlatır miladımı
Yıldızlar, garip, öksüz, başıboş kuş gibidir