6
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1096
Okunma
sen şarkılar söylerdin, ağlamazdın ki
en sevdiğim makam gibi serilirdi üstüme sesin
akşam olur, ardından gidişini izlerken güneşin.
ey sevgili yaz günleri geldi işte, şimdi neredesin
ahhh, seninle her akşam üstü,
ne güzel günlerdin …
hey sen, uzakta ayaklarını suya sokan çocuk,
hayatın kırık camlarından acı bir rüzgar dolar içeriye
neye uğradığını anlamaz, üşürsün.
en iç karartan görüntüsü ile sallanır başının üstünde
bir tarafı keskince, öte yanı çok ağır bir bıçak
gölgelerin ötesinde hayallerin sevişirken çırılçıplak
bilemezsin.
şimdi nasıl aç ve gayrı meşru bir saldırının hevesi
motor sesi, balyozun betona dalgalanarak inen darbesi.
kendi toz çerçevemize kırbaç üstüne kırbaç vuruyor.
fay hattının kırıklarına deprem gibi dökülüyoruz
yaşanmışlık tadında ne kaldıysa elimizde avucumuzda
bir garip sarhoşluk gibi kadehimize dolduruyoruz.
bilmediğim uzaklardasın, ben kendi tuzaklarımda
göremezsin.
sen aşkına yazılmış şiirlerin en yüksek ateşiydin
ya da toklar sofrasının bir demet çiçeği kristal vazoda
hani en açık denizler gibi, en derin dalgalarda.
ey sevgili son sayfasına geldik işte bir anı defterinin
ahhh, seninle yaşadığım o dünler
ne güzel günlerdin...
Cevat Çeştepe (eski tarihli bir şiir)
5.0
100% (13)