11
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
1898
Okunma

göz aldatır bazen
yürek de
şeytanın kostümü yok ki
bazen masum bir bebeği bile giyinebilir...
Önceki mektubumda yazmıştım Gargi
Fakat sen söylemlerime göre çizersen bu aşkın rotasını
(Kelimelerin gramaj değerlerinin hesabındayken)
Bırak okyanusları bir arpa boyu kadar yol alamayız
Yan yatmış gemimizi kurtaramayız
Mesela sana deliyim dediysem
Bu delikanlı olduğumu göstermez
Yahut ölüm boyunda eşkiyalığa soyunmuşsam
Bu kadın olduğum gerçeğini değiştirmez
Yüksek ökçelerle düşmeden yürümeyi
Ergenlik dönemimde öğrendim
Hem de çivi döşeli kaldırımlarda tökezleyerek
Sen ister süzme de
İster muhallebi çocuğu
Bir yanım İstanbul
Diğer yanım yaslı Mardin, Anadolu
Bu asil kentin
En işlek ve kalabalık caddesinde
Bir bulut peşime düşer bir yağmur yıkar beni
Çıplak ayakla dans edebilirim
Aynı anda düşer yüreğime sessiz bir ağıt
Bir kirpik eğimiyle gözyaşlarımı Dicleye dökebilirim
Bir bileğim anais kokar
Diğeri tandır
İkiye ayrılmış bedenimin mutluluğu
Ve hüznü de farklıdır.
Öfkene hedef olmamak için
Heybemde suretimden dublörler çoğaltıyorum
(Öyle beceriksizim ki kahretsin
Bu ucuz filmde" bir Aliye Rona bile olamıyorum")
Sanki alnım dart,
Her ağzından çıkan zehirli ok
Yetmedi mi gururumu dudaklarına rehin verdiğim
Yazgımdan ne vakit vuracaksın
Onu da bilmiyorum
Ne tuhaf, sıra dışı ve muammalı bu aşk
Bir gün lodos, arada süt liman ve en çok poyraz
Kulağımda değişken tınılar
Bazen piyanodan dökülen notalar, bazen taş plaktan cızırtılı incesaz
Hani sen zalimlerden değildin, en fazla çocuktun
Ve masumdu ellerin, dilin ve dudakların
Öyleyse alnına merhamet sür biraz...
de_soulmate
iki
bin
dokuz
yanıldığımgünden
de_soulmate