Salonda hoş sadâydı, şâirlerin sesleri
Gül gibi kokuyordu havada nefesleri

İrem Bağı olmuştu, içerdeki atmosfer
Birdenbire açmıştı suda sanki nilüfer

Şâirlerin sohbeti, hep aruzlu, heceli
Kelimelerin sonu, tamamen kâfiyeli

Nurcan:,,Kütüphâneyi gezdireyim sizlereˮ
,,Gördükçe hayrân olun, buradaki gizlereˮ

,,Pür dikkat ile bakın,! Sağdaki sütûnlaraˮ
,,Seyrân edin sermedî! Sanatsal efsûnlaraˮ

,,Kahverengi yazılar, var beyaz direklerdeˮ
,,Sanatsal bir tenâsüb saklı sathî renklerdeˮ

,,Direğe Şeyh Hamdullah işlemiş âyetleriˮ
,,Ebyâtla hatmedilmiş, bütün nihâyetleriˮ

,,En çok âlimler korkar, zâtı yektâ Allahʼtanˮ
,,Hatta vazgeçer onlar dinde helâl mübâhtanˮ

,,Kabiliyyet dâd-ı Hakʼtır her kula olmaz nasîbˮ
,,Sad hezâr terbiyye etsen bî edeb olmaz edîbˮ

,,Sanma ey hâce ki senden zer ü sim isterlerˮ
,,Yevme lâ yenfauda kalb-i selîm isterlerˮ

Malumât veriyordu, Nurcân misâfirlere
Dinleyenler hayrândı bu fikr-i bikirlere

Müdîre:,,Şiʽr-i şîrîn yazılmış dikey, yatayˮ
Pala: ,,Hadi bir beyit oku Soner Çağatayˮ

,,İlimsiz şiʽr esâsı yoh zaîf dîvâr olurˮ
,,Esâssuz dîvâr gâyet de bî-itibâr olurˮ

,,Şiʽr bünyâdına el urdun ise muhkem kılˮ
,,Her mısrası okunsun, edebiyatta bin yılˮ

,,Şiʽr oldur okıyanlar bula şekker lezzetinˮ
,,Lezzetin bilmez anun illâ ki akl-ı hurdebînˮ

Soner: ,,Üstâdım burda, Fuzûlîdʼen ebyât varˮ
,,Her Şiʽr-i şâheserde rûha âb-ı hayât varˮ

,,Hüsn olmasa aşk zâhir olmazˮ
,,Aşk olmasa hüsn bâhir olmazˮ

,,Hüsn olmasa Hak ayân olmazˮ
,,Hak olmasa Aşk gûyân olmaz

,,Bakî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imişˮ
,,Gönülde yâdı kalan gözde yaş vedâ imişˮ

Soner ÇAĞATAY (01:11) 18 Ağustos 2011 / Wuppertal / Almanya



Kelimeler:
hatmedilmiş: sona erdirilmiş
nihâyet: son
seyrân etmek; bakmak, dalmak
sermedî: ebedi, devamlı
efsûn: büyü
dîvâr: duvar
bî-itibâr: değersiz, rağbet görmeyen
bâhir: açık, ortaya, aydınlık
ebyât: beyitler
akl-ı hurdebîn:
bünyâd: temel
gûyân: konuşan
ayân: görünen
tenâsüb: uygunluk

Not:

,,Şiʽr bünyâdına el urdun ise muhkem kılˮ
,,Her mısrası okunsun, edebiyatta bin yılˮ

,,İlimsiz şiʽr esâsı yoh zaîf dîvâr olurˮ
,,Esâssuz dîvâr gâyet de bî-itibâr olurˮ

İlimsiz şiir temeli olmayan zayıf duvar olur

Temelsiz duvar da son derece itbarsız / değersiz olur.
Burdaki ,,zaîfˮ kelimesi tarafımca konmuştur.

,,Şiʽr oldur okıyanlar bula şekker lezzetinˮ
,,Lezzetin bilmez anun illâ ki akl-ı hurdebînˮ

Şiir odur ki onu okuyanlar şeker lezzeti bulur

Onun lezzetini ancak titiz, ileri görüşlü ve dikkatli inceleyen kişi bilir.

,Kabiliyyet dâd-ı Hakʼtır her kula olmaz nasîbˮ (Hayali)
,,Sad hezâr terbiyye etsen bî edeb olmaz edîbˮ (Hayali)

Kabiliyet Allah’ın vediği bir haktır ve bu her kula nasib olmaz
Bin defa terbiye etsen de edebsiz, edib olmaz. (Hayali)

,,Şiʽr bünyâdına el urdun ise muhkem kılˮ (Fuzuli)
,,Her mısrası okunsun, edebiyatta bin yılˮ (Soner)

,,Şiirin temeline el vurdunsa / attınsa, onu sağlam kıl)

,Hüsn olmasa aşk zâhir olmazˮ (Fuzuli)
,,Aşk olmasa hüsn bâhir olmazˮ (Fuzuli)

,,Güzellik olmasa aşk görünmezˮ
,,Aşk olmasa güzellik ayan beyan görünmezˮ

,,Hüsn olmasa Hak ayân olmazˮ (Soner)
,,Hak olmasa Aşk gûyân olmaz (Soner)

,,Güzellik olmasa Allah görünmezˮ
,,Aşk olmasa Hak konuşmazˮ

,,Bakî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imişˮ (Baki)
,,Gönülde yâdı kalan gözde yaş vedâ imişˮ (Soner)

,,Sanma ey hâce ki senden zer ü sim isterlerˮ ( Ruhî)
,,Yevme lâ yenfauda kalb-i selîm isterlerˮ ( Ruhî)

,,Ey hoca sanma ki senden altın ve gümüş isterlerˮ
,,Hiçbir şeyin sana fayda vermediği hesap gününde temiz bir kalp isterlerˮ
lerˮ