0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
697
Okunma
Son birkaç gün
benimleydi.
Birlikte geziyor
birlikte yiyor, içiyor
ve sadece
uyuyacağımız zaman
ayrılıyorduk.
Sessizce bekliyordu.
Sevişmek istediğini
hiç söylemedi
ama
belli ediyordu.
Güzel
bolluk günlerinden
ya da
elimin altında olmasından
sürekli erteliyordum.
Yoo
çirkin değildi
yüzü hoş
kıçı güzeldi.
Gecenin bir vakti
sesiyle uyanıyordum:
Ege, uyuyor musun?
Evet! Yat uyu sende!
Dediğimi yapıyordu.
Evi temizliyor
yemek pişiriyordu.
Bir hafta geçtikten sonra
hala direniyordu.
Ve ben onu
hala reddediyordum.
Her gelişinde
daha seksi giyiniyordu.
Demiri hareket ettirecek
giysileri vardı.
Derken gece seslenmeleri
sinir bozmaya başladı
Bir gece yine seslendi:
Ege, uyuyor musun?
Başımı kaldırıp karanlığın içindeki
silüete baktım ve bağırdım:
Seni düzmiycem anladın mı!
Sabah uyandığımda gitmişti…
Birkaç hafta görmedim onu.
Her arayanın
yaptığı gibi
yeni birini buldu.
Hergece
kancayı
daha derine
saplıycak
kadına aç
genç bir çocuk.
Ama fazla sürmedi…
Sonra birgün
sevmek için eğildiğinde
cins bir köpeğin saldırısına uğradı.
Ağzı boynuna kadar yırtıldı
ve burnu kırıldı.
Doktorlar iyi iş çıkardılar.
Eskisi gibi olmasada
yakındı.
Yüzünde morluklarla
geldiğinde şöyle dedim:
Tanıdığım en şanssız yüz insan
içinde bir numaraya yerleştin.Tebrikler.
Zorla gülümsedi.
Bir şişe votka
içtik
ve
o gece dahil
birdaha
bana
hiç seslenmedi…