güneşin yaktığı safran sıradağlar
yürüdü gözlerimden
öyle bir leylim uykusunda mercanlı
karanlığıma mehtaplaştı elvan kokusu
ah
hislerimin doruğunda saklanan o can pazarı
bir köpük yumuşaklığınca
yemyeşil denizlerde serinlik şimdi
bir türlü şiirlere sığdıramadığım
her bakışımda çocuklaşan
bayram sevinçlerimde
saklayıp sakındığım
gizli gizli pamuklara sardığım

dalgın gözlerde resmedilmiş başka bir cennet
cevheriyle tutuşan
tarif edemediğim bir yerim yanıyor
mutlu biten masallar gibi
iyiye yorduğum tüm zamanlar
anlatılmaz kelimelerin öznesi bu dedim işte
adını bilmediğim duyguların eksiğini tamamlar
kulaklarıma sinmiş galeyanda sevda kasidesi
bir yanımda iklimlenir ıtırlı bir bahar havası
bir yanımda şah damarımı titreten
eylül kokulu deniz dalgası


şaşkın bir divane aymazlığımla
kendime bir sevda mı büyütüyorum acaba
her rengin bu kadar asil kaldığı resimlerle
evlâ değil ki direnmem
arındığım tüm günahlardan kalkmış kadar hafifim
söylemem söyleyemem
bir güzel hayal ki
yıldızlar birbirine sarılı uyuya kalmış kirpiklerinde
anlatılmaz bir hayal ki
sanki kaderim gönüllü bir esir kalmış
öpülesi ellerinde



Faruk CİVELEK