0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
849
Okunma
Titrek parmakların
mısralara dönüşen titrek şiiri
İğrenç bir anason kokusuna bulaşmış
terk edilmişliğinin ezik duygusu
Susuz doldurur çay bardağına
kaçak mey-ini
İntiharın bu yolunu seçişi
Belki de ölüm korkusu…
Eylül-den gün çalmaya başladı mevsim
Masada davetsiz misafir hazan
Düşen defterin arasından saçılırken
gül yaprakları
İstemsizdir yanağından süzülen
özlemin göz yaşları…
Yine yaklaşmıştır Ekim-in beşi
daha da beteri
o uğursuz günün akşam üzeri
Eşkiya acımasızlığında ve
kurşun hızında
İnceden yakmıştı yüreğini
Şehre yağan yağmurun damlaları…
Yalnızlığın en ürperti-li olanı
ayrılık sonrasında tek başına kalanı
Geniz yakan dumanın eşliğinde
mezesiz içer
Hasretine sıkışmış
evine saklanmış yaşamdan korkar adam
Yıkabileceğini sanmakta üstüne gelen
oda duvarlarını…
İstanbul 15 / 09 / 07