147
Yorum
40
Beğeni
5,0
Puan
6152
Okunma


Gerçektir rüyalarım, yaşayarak öğrendim
Vuruldum hep sırtımdan, döndüğümde ardımı
Öyle pis ki yılanlar, bilsen nasıl iğrendim
Dost görünen yüzlerden, alamadım yardımı
Kumsaldaki martılar, konuşmadan benimle
Ağlıyorlar sessizce, gül çehreme bakıp da
Azgınlaşmış dalgalar, tanışarak tenimle
Götürüyor yanında, bedenimi yakıp da
Kara bulut gibiyim, doruklarda dolaşan
Islanırsın diyerek, korkup yağamıyorum
Deli ırmak gibiyim, bentleri yıkıp aşan
Tıkanmasın yol diye, kumu yığamıyorum
Sevgin bende büyürken, yanlışları görmeden
Beynim sevme diyordu, yüreğime yenildim
Sokulurken yanına, mazeretler sürmeden
Unutarak ben beni, kendimi sende bildim
Yenik düştüm hayatta, girdiğim her oyunda
Alamadım dersleri, duygularım ayakta
Çıktığım yolculukta, esaretim boyunda
Belki ölür yüreğim, yediğim bu dayakta
Biliyordum aslında, sevgi sonsuz değildi
Bilmek kalpte acıyı, hafifletmezmiş meğer
Sessizce gidişinde, boynum yana eğildi
Can yaksa da yaralar, seni sevmeye değer
Sana kırgın değilim, açık olsun hep yolun
Bundan sonra hayatta, mutluluk diliyorum
Hayal kırıklığında, sancımasın hiç solun
Kalpten değil gözlerden, tarihi siliyorum
Türkan DİNÇER
01:45
(Körebe oyununda, değişmeyen ebeyim
Küçüldü sensiz dünyam, artık sığamıyorum)
Resim: Türkan DİNÇER
Yer: Sinop
Yüreğimden akıp gelen duygularımı sizlerle paylaşmama imkan veren ve verdiği imkanları en güzel şekilde değerlendiren sevgili Edebiyat Defteri yönetimine, Kurul üyelerine ve seçkiye lâyık görüp ana sayfaya taşınmasına vesile olan siz değerli dostlarıma teşekkür ederim.
5.0
100% (111)