151
Yorum
22
Beğeni
5,0
Puan
8256
Okunma


Zamansız çalan zilin, sesi gelir kulağa
Başkasına değil de, sen kendine ol ağa
Dinle yürek sesini, aldanma sakın yağa
Kalmayasın geçmişte, yarına bak diyorum
Dimdik durup hayatta, sağa sola öreme
Sahte yüzler önünde, ağır aksak yürüme
Uzak durup hırslardan, sığınasın bürüme
Yıkmak için uzanan, bileği bük diyorum
Güneşin ışınları, her gün vursun camına
Bulutların gölgesi, söz getirmez namına
Karanlık geceleri, sakın ola onama
Yara alan atlası, düşünme dik diyorum
Yıldızların her biri, saçlarında olmalı
Baktığında gözüme, pınarlarım dolmalı
Kirpiklerin ucunda, çiy tanesi kalmalı
Aşk ile katre katre, içime ak diyorum
Ölümsüz romanları, senin için yazarım
Sözlerini yüreğe, hece hece kazarım
Kavak yeli olup da, yar başında tozarım
Dost edinip kalemi, içini dök diyorum
Uzun değildir zaman, ben öyle sanıyorum
Cananımın yüzünü, uzaydan tanıyorum
Duyduğumda sesini, köz olup yanıyorum
Sevda ise çektiğim, şikâyet yok diyorum
Türkan DİNÇER
04.30
Nefes almak imkânsız, sensizliği yaşarken
Korkmuyorum düşmekten, sevdam diye koşarken
öreme 1. Harç koymadan taştan örülen duvar. 2. Yıkılacak gibi eğik duvar.
Bürüme: Küçük koroluk
Resim: Türkan DİNÇER
Yer: Sinop
Teşekkür: Şiirmi günün şiiri olarak güne getiirmeye layık gören siz sevgili dostlarım ve edebiyat defteri yönetimine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
5.0
100% (101)