Bir köprüaltı senfonisi şimdi kulağıma tınısını hapseden
Arada bir çığlık
Hep bir direnme, ulaşılamayan
Düştüğü yerde
İnci tanelerinin
Gökyüzüne savruluşunda bilinmeyen bir denklemin...

Şimdi
Bana bir hüzün ver ihtiyar
Alın çizgilerimin arasına doluşan kader tanelerini
Üfleyecek kadar kuvvetli
Ve
Lütfen
Okuduğum bütün kitapları yalanlayacak kadar
Gerçek
Parmaklarının arasına sakladığın içi açılmamış cümle baklayı at ağzına
Ve öp
Tuzuna doyamamış denizler kadar ihtirasla
Efsanesine yenik düşmüş bir kahraman gururunu ser köklerindeki
Uyuyan gizlerine
Ve beni sars
Ve beni
Uyandır
Her gün seviştiğim bir cesedin kemik seslerinden ürken rüyalarımi al
Acıma…

Kışkırtıcı bir masalın asıl ve tek kalan gülüşüne kapat
Dağıt tüm replikleri
Ezberlenmiş bir ömrün çarkında tükenmeye odaklanmış mevsimin
Son sahnesinde
Platonik aşkların tablosuna as beni
Kadın boynuma dolanan çıplak sözlerin esaretine
Bir dügüm de sen at

Baştan çıkan ölüm olsun
benim hikayemde…

YILDIZ