10
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1987
Okunma

Gecenin derin uykusunda görmüştüm payıma düşen rüyayı
Güneşin ışıkları süzülürken demir kapının altından hücreme
Okurdum ezberimdeki duayı
Ranzamda gizliydi resmin
Aman gardiyan görmesin
İdamlığım diye götürmeseler de görüş gününe
Ne fark eder…
Her gece rüyalarımda görüyorum seni özgürce
İdama mahkûm edilmiş olan bedenim
Ruhum ise seninle çoktaan firari
Haydi
Giy entarini tak takıştır sür sürüştür
Yüksek ökçelerin ayağında
Gir koluma kırıta kırıta gidelim
İçmeye çiçek pasajına
Duvarlarla çevrili hücremde
Bedenimdi ellerinde tutsak olan
Hazırlasalar da sabaha kefenimi
Biz gidelim taksime caka satıp yürüyelim istiklalde
Sağlı sollu vitrinlerde beğenelim en güzel elbiseyi
Dediler ki sorarlarmış idamlık mahkûma
Ne yersin ne içersin son arzun nedir diye
Boş ver S….tir et
Biz gidelim boğaza balık ekmek yemeğe
Sandalın kuytu köşesine ilişelim
Atalım saatin yelkovanını denize
Uçuşsun martılar gölgemizde
Karanlık adımlarla yaklaştılar sinsice
Gecenin orta yerinde geldiler hücreme
Bedenimi asmak için götürmeye
Kararlıydılar güneşin ışıklarını söndürmeye
Eyvah !!
Unutmuştum resmini gizlediğim ranzamda
Şimdi ruhumda bedenimde cellâttın elinde
Serhat BİNGÖL Ereğli 11/09/2011
5.0
100% (11)