Okuduğunuz
şiir
31.8.2011 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Aylûl
-I-
di’li geçmiş yaşlı bir türkü bırakıyor geride aylar ansızın düşüyor sokaklara yağmur lekesi yok artık o ihtilâl kırmızı umutlar çıplak bir mühre aşklar hüznün sarısı dudaklarda hafiften bir üşüme kaldırımlar beyaz bir fısıltı
-II-
efsûnlu bir koku saçıyor sabahlar gri bir dizeyi imgeliyor hayat ışığa koşuyor ateş böcekleri tek tek intihar ediyor kalbi duran yapraklar lacivert bir deniz dalgalanıyor değişiyor bulut dibi nemli insanlar
-III-
bir sözcük sökülüyor gökyüzünden dağılıyor ayrılığın içindeki bütün renkler aşk tütüyor evlerin bacaları başlıyor hazan bâdelerin de doğum hazırlığı kısalıyor güneşin batışı daha çok yıldız oluyor gün ağarmaları
../
O.Şafak/Denizli
Not: Eylül’ün etimolojisi Süryanice "üzüm" anlamındaki aylûl’den (üzüm ayı) gelmektedir.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ismi cismi ne güzel şiir tebriklerim günün şiirine hayata kattığınız sevgi yürekli eşsiz cümle güzelliklere iyi ki varsınız değerli şair Oktay dost..:) sevgim saygım selamlarıma..
bayramınız kutlu olsun...
Sabiha KÜÇÜKTÜFEKÇİ tarafından 9/1/2011 10:48:34 PM zamanında düzenlenmiştir.
Fakat aynı şeyi yorumların için söyleyemeyeceğim. İnsanı, eleştiri ehlieti bile bu tavra sokmamalı. Yanlış yaptığını düşünüyorum üslup açısından Oktay. Kaldı ki şiir anlayışlarımız da farklı. Fakat bu konu değil. Her şey herkese hitap edemez. Ama bu kimsenin tartamayacağı cümle kuracağı anlamınada gelmez. Eğer doğru olduğuna inandığım şeyi söylemezsem kendimi sevemem.
Ezbere cümle kurma lütfen. İddia ettiğin şekilde taraf olduğum tek bir cümlemi göster bundan sonra hiçbir şiirin altına tek kelme düşmeyeyim. Benim taraf olduğum şey ŞİİR ve SAYGI.
Ve lütfen hakkımda ezbere cümle kurma. Öyle bir şey söyle ki buna sen de inan. Ben ve küfre taraf olmak!? Buna benden önce sen gülersin. Rica ederim yazdıklarımı git yeniden oku.
Ve yazdığıma cevap yazıp konuyu sen ben meselesi haline getirme lütfen. Çünkü biliyorsun ki ne yazarsan yaz cevap yazmicam. Ama yazdıklarına göre de haddimi bileceğim.
Ezbere cümle kurma lütfen. İddia ettiğin şekilde taraf olduğum tek bir cümlemi göster bundan sonra hiçbir şiirin altına tek kelme düşmeyeyim. Benim taraf olduğum şey ŞİİR ve SAYGI.
Ve lütfen hakkımda ezbere cümle kurma. Öyle bir şey söyle ki buna sen de inan. Ben ve küfre taraf olmak!? Buna benden önce sen gülersin. Rica ederim yazdıklarımı git yeniden oku.
Ve yazdığıma cevap yazıp konuyu sen ben meselesi haline getirme lütfen. Çünkü biliyorsun ki ne yazarsan yaz cevap yazmicam. Ama yazdıklarına göre de haddimi bileceğim.
şiirin bitiminden hemen sonra üzümü aldım geldim sarı yeşil kütür kütür :))) Eylül çağrışımından başarılı bir anlatımla şiirselleşmiş öyküyü okudum dizelerinizde...
okunasi siir. eylüle dair alip yüregin ince köselerinde saklanacak dizeler... (simdi ben bu siirle yagmurla uyandigim bu gri sabahin icinde hüzün sarisi* ekledim bile)
Şiir sayfasına geldiğim sırada Kazım Koyuncu'nun Hayde Gidelum parçasını dinliyordum. O kadar uyumlu geldi ki bana. Eylül ve hisler hazırlıksız bir düello gibi..çarpıştı ve bitti.
Her zaman ki gibi mükemmel bir eser daha okudum yetkin kaleminizden.
Her zaman ki gibi kırmayan, örselemeyen, ezilmeyen, üstten konuşmayan, kendini ve ne olduğunu bilir bir erdemlilikle şiir dili vücûd bulmuş.
Sonbaharın varoluşundan getirdiği doğasal duyumsayışlar , sessiz çığlıklar ona özgü objle ve imajlarla şair duyuşuna soyunmuş hüzün rengi kıyafetiyle...Buradaki çığlık çıkış olarak bilgiyle olan bir çığlık değil, kulaktan dolma, duyulmuş bir çığlık değil buradaki susulmuş çığlık varolanın yok oluşuna, sanki hiç olmamışcasına değişimine olan , sanki hiç yaşanmamış hiç nefeslenmemiş bu olgunun hissiyle duyulan acının duyumsanmasından kaynaklanan bir çığlık. Sonra sonra... bu duyumsayış kendi içinde evrimini tamamlayıp bilgiye dönüşmüş .İnşallah ne demek istediğimi anlatabilmişimdir.Burda ben şairin tamamen ruhunu şiirden soyutlamaya çalıştım. Umarım alınmazsınız bana hocam.
Bilirsiniz şiirin üç türlü okuması olur.Birincisi yazılanı okumaktır... Ne yazılmışsa o anlaşılır.İkincisi yazarın yazdığından kastedileni, çıkışını okumaktır ki asıl şiir orda yatar bana göre, üçüncü okuma da okurun kendi duyuşuyla okuması buda okuru kadar farklı şiir demektir.Ben nacizane en geçerli, en doğru okuma olduğuna inandığım şairin yazdığının arkasındaki görünmeyeni okumaya, bakışını anlatmaya çalıştım.
Şiirin iç sesinin kaynağı böyle iken, dışa vurduğu yüzü bunu aslında hiç de inkar etmeyen tam olarak buna uygun hareket eden bir karakterde seyiretmiş. Dizelerdeki özenli kelime seçimleri şiirin ana duygusunun yani iç sızlatan hüzünün uyandırılması bakımından bilinçli ve çok nitelikli olarak tercih edilmiş.
Yine tekrar bir okudum, şiiri düz okuma ile ( özür dileyerek ) yaklaşsak bile yukarıda bahsettiğim duygunun ve bakışın altını çizmemek imkansız. Ve şiir her türlü okumada kendini bu denli koruyor , ayakta kalabiliyorsa kesinlikle ama kesinlikle en sağlam şiirdir.
Böylesi bir güzelliği paylaştığınız için teşekkür ederim.
Hayırlı bayramlarınız olsun.Selam ve en derin hürmetlerimle.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.