0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1511
Okunma

daha elinden öpmeden
sarmalara ve tatlılara yumulduğumu
söyleme sakın kimselere
ince bir tebessümle, ayıpladığın
çocukluğum geldi kapına anne
babamın vereceği harçlığı 1 liradan sayıp
aşağı düşmeyeceğine kesin gözüyle baktığım
açık artırmalı sevinçlerim
çaldı kapını anne
kapı çaldığında buyrun babam içeride
alışkanlığımı terk edemedim anne
o yok, artık olmayacak diyebilecek gücüm yok
kim üstlenecek şimdi bu sert bakışları
kimin ceketini asacağız askıda asılacak yer çokken
bu evin sessizliğini
ne kadar kavga etmedim desemde inandıramadığım
gözünün içine baka baka yalan söyleyemem sana
bu defa üzerimi bayramlık hüzünler kirletti baba
elini öpememenin fırtınası koptu hücremde
patladı patlayacak sağanak gözlerimde
kırıldı kırılacak çocukluğum inceldiği yerden yine
evin dört bir yanı seni arayacak
büyüttüğün çiçekler sana susayacak
seni çalacak telefonlar
seni susacak tüm bayramlıklar
yeter ki gözün arkada kalmasın
oğlun bir daha ki bayramada giyer
üzerine büyük gelse dahi bu hüznü..
Orhan AK