4
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1050
Okunma
her akşam uzun masallar anlatırdı Annem
bu yüzden
karanlığı bilmezdim bulutun dokunuşlarında
yatağa her kıvrımım mavinin teninde susardı
bu yüzden
rüzgarın gülüşünde bir tek yüzü vardı gecenin
şimdi
ağıt yakan ışıklarda büyürken yaşım
yorgun duvarlarda ağlar su
kederin gölgesinde ararım köreren sesimi
çocukluğumu oyun çizgilerinde
açlığa kanat geren yaşamın gözlerinde
sessizce eteğini çekerim umudun
ansızın dökülmeleri başlar suskunluğun
içimdeki ateşte
kaç uykusuz göz ağaçsız kalır ıslıklarda
düşler parmaklıklara asılır
saksılara ayrılıklar
bu yüzden hiç görmem
uçurumlaşan pencerelerde
güneşi
Annem ki
hala düş bekleyen sokaklarda
sabahları öper
dudaklarına kilitlenirim
uyanıp karanlığın rüyasından
gün
böyle demlenir koynumda
omzumda koca bir taş
yalnızca çocukluğumu büyütürüm
ağlayan kadınlarda bulutlar
sadece
Annemin gözlerinde
beyazlanır
özlemleri susarım
5.0
100% (10)