3
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
928
Okunma
sabah...
uyanırım
tek başıma çift kişilik rüyalarla
hiç değen olmasa da kapı koluna
boş yanı çökmüştür yatağın nasılsa!
çökmüşsündür üzerime akşam karanlığı benzeri
ama yoksundur bilirim dün sabahki gibi...
öğle...
buruşur yüzümün ilenci
yosma kaldırımlar gibi hesapsız çiğnenir içim
yalancı görünür
mitralyözle kutsanır aşk inancımın kıvancı
ve bu zamanlardan kalmadır
ağır imgelerle sövme ritüellerim
uzun harflerle tararken kendimi
kırmızı bir karanfil olur elimde
kanatırım, kalem niyetine
düşürürsün ne varsa içinde
ve haykırım, sana kızarak kendime
yoruyorum
evet yoruyorum seni...
ikindi...
sevdanın
damıtılmış kumpaslı tarifi olursun sevdanın
günü geçmiş konserveler yaparım senden
geçmiş güne
ağzı bantlı
geçmiş olsun türküler söylerim
yolarım saçlarını yüzüne bakmadan
_kızgınım ya , minyatür kale gibi görünmelisin gözüme-
yörüngen dönüşür gidebildiğin yere
ordövr’ümde ölü kırlangıçlar olur
canlı solucanlardan tesbih yaparım kendime
-inanmam işte leyleklerin bir insanı taşıyabileciğine
akşam...
sonra kıyamet
- u y u m a hazırlığı-
ve kıstırmak bir gece daha yalnızlığı
ölgün suflelerle ve öldüğünü bile bile!
-kim dediyse ayrılık için; Y ü r ü y e n Ö l ü m müteşekkirim-
gece...
ışıklar söner
ve sırtüstü devrilirim
ve açsam gözlerimi tavandasındır yine eminim!
unuturum; kime kızgınım ben, kimeydi kinim!
gül kokulu lokumlar değer dudaklarıma
saçlarının baharına eşlik ederim avuçlarımla
muzipliklerime konar güvercinler
hep hatırlarım unuttuklarımı teker, teker!
imkan/sızı oynarsın sanki
tatlı bir histir bu
ve en güzel bu yüzünlesindir
artık bir yaşamın bin bölümüsündür!
hele altı numara güldüğünde!
artık sen yaşamalısındır ben ölümlüyümdür...
işte o vakit
keskin ve soluksuz bir ziyafetteyimdir sisten kurtulup
bir mercan ya da fangri olursun tabağıma kurulup
üstelik de iste buğudur
ve dökersin kendini iliklerime
gülümsersin yirmidört ayar otuziki tekmil
çıt çıkmaz bir sessizlik hakim olur havaya
bir bereket sokulur sanki kaşlarının arasına
çözülür dilimin aynası
ve kondururum alnının yazıldığım yanına usulca...
işte bu
işte budur!..
seni seviyorum
ve kabul milyonuncu kere
sen dayanılmaz bir felaketsin
işte bir günah daha sadece!
dü(i)şlerimin arasına sokulan
bir afet-i tebessümün arka sokaklarından arta kalan!
ben seni ilmek ilmek cennete yollarken
sen beni günah keçisi ettin!
çünkü; adın bile yatsa yanımda
tüm dünya benim oluyor bir sürelik!
tanrı beni affetsin!..
ToprağınSesi
.
5.0
100% (11)