20
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1213
Okunma
Umut…
Dilek ağacına bağladığım çaputta
İdam sehpasındaki adam hesabı
Sallanır artık her rüzgârda
Boğazı sıkılır ince sürgün’ün
Umut diyerek sıkıca
Umut…
Titreyen parmakların yitiği
Yağmaktan kararmış göz çukurları
Kara kuyunun cehenneminde
Paslı bir çivinin kanattığı
Tetanoslu düşüğüm
Umut…
Tutmasını beklediğim
Bir çömlek taze yoğurt
Bir eski zaman ahdi
Yalan yanlış insan taklidi
Küçük kız halimle
Çerçinin tezgâhında gördüğüm
Yaldızlı bir çikolata paketi
Umut…
Münir Nureddin’in sesinde tanıyıp
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktığın
O şarkının nakaratında
Özleneceğini bile bile
Yırtıp rüzgâra bıraktığım…
10.09.2007, Ankara