28
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
2736
Okunma

Düş ve gerçeği
aynı anda yaşıyorum seninle,
Müebbetinde karşılıyorum
suskun gölgeni,canım İstanbul’um...
Mıknatıs gibi içime çektiğim tutuklu sevdam.
Her köşe başında çiçek satan,roman kızın
özgür ruhunda kıskıvrak taşıyorum seni...
Yıldızlı gökyüzü gibi derin suların...
Yaşlandıkça içimde büyüttüğüm
gençliğimsin İstanbul...
Bir başkaydı unutulmuş sokaklarında aşk
teninde rüzğar,ıslak ve tuzlu avuçlar...
İstiklal,Bağdat,Fener’in...
Arnavut kaldırımlarında yaşar.
Notası,güftesi olmayan gitarın tellerinde
Moda’nın ayrı tadı var...
Balık tutar Galata Köprüsünde yolcular
Sallayarak oltalarını
dağıtırlar buruşuk telaşlarını...
Çiçek tozu ile karışık baharat kokusu
Hayat iksiri idi Mısır çarşısının.
Boğazın incisinde köprü oldu
Avrupa ve Asya’ya
bitimsiz uykusunda boğaz köprüsü.
Mavinin lâciverte bakan sonsuz deryasında.
Şamdanı söndürülmüş
yorgun gecelerin iliğine işler karanlık.
Örtünür üstüne gecenin yıldızlarını
köprü altının gariban çocukları...
Göz kırpar yıldızlar adalarında
ay ışığında yıkanmış
dolunay parlaklığında...
İz düşümü muhteşem görünür
denizin aynasında...
Çocukluğumun kirli yanağında
tadı var halâ
Kanlıca’da yediğim pudra şekerli yoğurdun.
Makaraya sarılmış tellerden
adaklar adadık kim bilir kaç kere,
Telli Baba’ya Sarıyer’ de...
Meşhur böreğini de yedik afiyetle...
Beykoz’da Yuşa Tepesinden
baktınız mı İstanbul’a?
Yedi tepeli güzelliklerde
nazar ışıkları değmesin sana.
Aziz Mahmut Hüdai Hazretleri,Padişahlar türbesi,
Ve evliyaların şehri...
Onlar’ın duaları İstanbul’un sırtlarında.
Surların burcunda akşam sefaları
tarihin aralanmış kapısında çiçek açtı.
Selimiye, Ayasofya, Sultan Ahmet
Hırka-i Şerif sanatın doruğunda...
Ey güzel İstanbul’um!..
Görkemli mabedin ile ayaktasın asırlarca
Yedi tepeli yıldızlardan şiirler yazsam
yetmez kitaplar seni anlatmaya.
Hüzünlü, eğlenceli, kırılgan
hem de güçlü yanım ile,
Doğup büyüdüğüm toprağında
İstanbul gibiyim dimdik ayakta.
Vasiyetimdir;
Ölürsem beni İstanbul’da verin toprağa...
Ferda Özsoy