*Allahınızdan Bulun

Onlar asla çay içip dağılmadı bir zaman!
Memleketin altını oymakla meşguldüler...
Sonra yıkım gecikir, dokunmayın ha, aman!
Kuzularımız şehit oldukça hep güldüler...

“Açılımla” açtılar ağzımızı bayıra,
Kuzuları gönderdik korumasız çayıra!
Dedik bir de ardından, haydi Mevla’m kayıra!
Arkası olmayınca bakın nasıl öldüler?

Bey belirsiz ne olsa, meydan kaldı ya ıssız!
Olur mu hiç bir devlet evlatlarına hissiz?
Kışın karda çamurda, yazın açık ve sissiz
İlgisizlikten güller birer, birer soldular...

Toplanınca içeri, er, on başı, general...
Devleti neşteriyle oymuş ya şu Haberal!
Çay içer görününce hainler bize her hal,
Sevgi çiçeklerini görün nasıl yoldular?

Sık dişini verme ha, bayrama dek canını!
Bayramdan sonra yerden alacağız kanını...
Hain kan içip, içip, çaldı durdu çanını!
Ama, dinleyenlerin hepsi ahraz kuldular...

Saniyede üç yüz kırk metre giden can sesi!
Ne uzaktaymış devlet, duymadı bir tanesi...
Libya, Mısır, Suriye...Komşuluk teranesi!
Derken, can kuzularım sarp dağlarda kaldılar...

Gazze, ya da Somali, verilsin açtır, toktur...
Yalnız, bilin ölümün asla riyası yoktur!
Vatan için ölenler, size borcumuz çoktur!
Bir bayrak için canlar, hep cennetlik oldular...

Duam:

Allah’ım, hainleri “Kahhar” isminle kahret!
Dünyayı ve ahreti tüm katillere dar et!
Kendi tuzaklarında, canlarını murdar et!
Dünya, âlem desin ki; Allahından buldular...

Antalya-2011/08

ses hızı: 340 m/saniye

Halil Şakir Taşçıoğlu