1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1206
Okunma

Yüreğim kilitlenmiş bir yürekte
Kilitlenmiş dilim bahara
Goncalar sürmüş hücrelerime mahpusluk
Adımlarım, soluğum,
Ve ellerim kilitlenmiş,
Ben, kilitlenmişim…
Dudağımdan dökülemeden iki kelime
Bilinçsiz, bini bir akşamüstünden pembeye
Dokunur apansız kıyametler dolusu çatlaklar
Gül koyaklarının maviye ışıyan gurubuna.
Garba savrulan hayatların armonisizliği
Ve kifayetsizliği dökülür kaldırımlara ezberlerin
Harabe tılsımlarına yüğünür koca kent;
Modernitenin pastelliği ve kaldırımların yılgın masallarını
Çağırma vaktidir mazgalların.
Yaşamak, sıradan bir edim kisvesi
Şikâyet boyalı gökdelenlerde
Bir asi nefes,
Bir kıvılcıma şiddet
Ve hasret,
Ve hasret sızar parmaklıkların penceresi.
Ömrümü işleyen caddeler boyunca korkak,
İki söz düğümü nutkumda
Can telimde bir notayı vurur uğultularda
Ben dururum.
Kaybolup gittiğinde apansızlığın namlusunda gözlerin
Geçmiş ve gelecek
Andan gayrı ne varsa yaşanır çınlayışlarımda
Bir kahır, dilimler saniyelerin iğnelerini
Zehirli birer hançer çiziğince tenimde
Dolanır dişleri ejderha zamanın.
Ve zarardır sabır geceye,
Depremler doğurur kafesinde ruhum
Şafak, İsrafil elinde sur.
Semada kadri yok bir susuzluğa eş,
Yitimlik bir kentte yalnızlık gibi ürkek
İki kor ortası çıplaklığında üşümek,
Islanmak, iki göz arası sağanaklarda.
İnsanlığın cümle sevabına kefaret
Bir günaha davet,
Muhal bir yazgıda yürümek
Ve asil bir kimsesizliktir seni sevmek..
29.06.2011
m.abdırgan
5.0
100% (2)