Her an bir felaket sanki tenimize son bir umutla tutunacakmış gibi.
- Ne iş yaparsınız ? - Felaket tellalıyım...
Ve zamanzaman, ne kadar mutlu olduğumuzun her farkına vardığımızda, ve her farkına vardığımızda, ve her farkına vardığımızda, ve her farkındalığımızda, kapıyı sımsıkı kilitlemek girmesin/ler diye...
An-cak Nafiledir yazgıda bir nefeslik çabalar...
II
ARTIK SİZ DE ŞİİR YAZABİLECEKSİNİZ!
Sahibinden satılık kelime dağarcığı. Az kullanılmıştır. Sadece beş ya da altı şiir yazılmıştır. Mealler garantilidir. En az %40 yabancı kökenli sözcük. Dileyen yeraltı şiiri dileyen arabesk şiirler yazabilir.
Alana yanında beş imge de hediyemiz...
III
Komposizyonunu kurduğumuz aşklarda, domuz yağı, trans yağı, yapay tatlandırıcılı yalanlar yoktur.
Güvenle acı çekebilirsiniz...
IV
Evet. Fizik yaşamın her noktasında işe yarıyor ve kendini ispat ediyor. Özgül ağırlığı daha büyük olan parçalar daha hafif olanların ortamından ayrılarak belli bir hızla dibe doğru çöker...
Tıpkı umutsuzluktan ağırlaşan duyguların ruhumuzun dibine çöktüğü ya da çökeceği gibi...
V Cellada :
Kopya çekme,
sen yine bildiğin gibi öldür,
kursağında kalsın kanlı hatıraların,
uslanma sen yine de,
böyle bilirler seni,
makinede dokunmuş belli vicdanın.
Oktay Coşar
Paylaş:
4 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sahibinden satılık kelime dağarcığı. Az kullanılmıştır. Sadece beş ya da altı şiir yazılmıştır. Mealler garantilidir. En az %40 yabancı kökenli sözcük. Dileyen yeraltı şiiri dileyen arabesk şiirler yazabilir.
ilginç bir tartışma vardı haftasonu bir akademisyen toplantısında,
argo ve şiir, yeraltı edebiyatı (ben bu tanımı seviyorum) ve modern-postmodern şiir farkı diye,
argo küfür değildir dedim, olmazz diye itiraz ettiler tüm kitle:)
peki dedim beyaz nedir? renk. argoda: eroin, zenci dilinde, hakaret
ördek nedir dedim, hayvan, tıpta, idrar için kullanılır (çoğu bilir sanırım açmıyorum) şöförlerde yolda aldıkları durakta beklemeyen yolcuya ördek derler,
eee, hani küfür... yok,
hastalarıma ben gastrointestinal ve rektum tanımını kullanırsam anlamazlar, ne demek zorundayım, kıç, popo, mide, dibur :) her neyse, buda mı küfür hayırrr, bu bizim dilimiz, polemik yapanlarla bu sitede tartışmaktan çok yoruldum, ve alıntı yaparak tartışıp şahin pozunda rol kesen kelaynaklardan, sizler doğru yoldasınız, ciddi bir akademik platformda ve her yerde sizin yazdıklarınızı savunur ve kabul ettiririm ama burası sanal, vuran kaçıyor:)) bizde yumruğumuzu ısırmak zorunda kalıyoruz ki benim tarzım değil:))
bak şimdi yaa iki dandik şey yazdık diye tosunlar yine hoplayacak ukalaaa diye,
insanlar alışmalı farklı anlatılara. tutturmuşlar bu şiir değil, böyle şiir mi olur, ya kardeşim yazan kişi buna şiir diyorsa sen ne diye değil diyorsun ve serbest şiirin ne olduğunu hala tam olarak kavrayamayan bir kitle var, üstelik bu kitle azımsanmayacak kadar büyük. ne yapsak yadırgıyorlar, bunu doğal karşılıyorum. Çünkü şairlik hep araştırmayı ve kelimeye yeni kişilikler kazandırmayı gerektiriyor. Yerinde sayanlar ki onları görüyoruz, kendi gibi olmayanlara karşı özenle besledikleri nefretin çukurunda kıvranıp duracaklar.
o yüzden senin de içinde bulunduğun ve en güzel örneklerini sergilediğin bu azınlık kuşak inanıyorum ki çok okunası ve özgün eserler verecek.
Bunun için sabır ve çok okuma araştırma gerekiyor, bunu yapacak trende sahip olduğumuzu düşünüyorum. Tan kardeşimin de çok farklı ve özgün tatlar sunarak katkıda bulunduğu bu döngüde çok heyecanlı girişimlerin olacağını düşünüyorum. Bu oldukça heyecan verici bir beklenti.
Bu yorum karşısında bir şeyler söylemek hakikaten çok zor. Ama şunu söyleyebilirim; umarım bir gün bir yerde karşılaşırız. Ben çok iyi dost olacağımıza, kendi adıma eminim...
ilginç bir tartışma vardı haftasonu bir akademisyen toplantısında,
argo ve şiir, yeraltı edebiyatı (ben bu tanımı seviyorum) ve modern-postmodern şiir farkı diye,
argo küfür değildir dedim, olmazz diye itiraz ettiler tüm kitle:)
peki dedim beyaz nedir? renk. argoda: eroin, zenci dilinde, hakaret
ördek nedir dedim, hayvan, tıpta, idrar için kullanılır (çoğu bilir sanırım açmıyorum) şöförlerde yolda aldıkları durakta beklemeyen yolcuya ördek derler,
eee, hani küfür... yok,
hastalarıma ben gastrointestinal ve rektum tanımını kullanırsam anlamazlar, ne demek zorundayım, kıç, popo, mide, dibur :) her neyse, buda mı küfür hayırrr, bu bizim dilimiz, polemik yapanlarla bu sitede tartışmaktan çok yoruldum, ve alıntı yaparak tartışıp şahin pozunda rol kesen kelaynaklardan, sizler doğru yoldasınız, ciddi bir akademik platformda ve her yerde sizin yazdıklarınızı savunur ve kabul ettiririm ama burası sanal, vuran kaçıyor:)) bizde yumruğumuzu ısırmak zorunda kalıyoruz ki benim tarzım değil:))
bak şimdi yaa iki dandik şey yazdık diye tosunlar yine hoplayacak ukalaaa diye,
insanlar alışmalı farklı anlatılara. tutturmuşlar bu şiir değil, böyle şiir mi olur, ya kardeşim yazan kişi buna şiir diyorsa sen ne diye değil diyorsun ve serbest şiirin ne olduğunu hala tam olarak kavrayamayan bir kitle var, üstelik bu kitle azımsanmayacak kadar büyük. ne yapsak yadırgıyorlar, bunu doğal karşılıyorum. Çünkü şairlik hep araştırmayı ve kelimeye yeni kişilikler kazandırmayı gerektiriyor. Yerinde sayanlar ki onları görüyoruz, kendi gibi olmayanlara karşı özenle besledikleri nefretin çukurunda kıvranıp duracaklar.
o yüzden senin de içinde bulunduğun ve en güzel örneklerini sergilediğin bu azınlık kuşak inanıyorum ki çok okunası ve özgün eserler verecek.
Bunun için sabır ve çok okuma araştırma gerekiyor, bunu yapacak trende sahip olduğumuzu düşünüyorum. Tan kardeşimin de çok farklı ve özgün tatlar sunarak katkıda bulunduğu bu döngüde çok heyecanlı girişimlerin olacağını düşünüyorum. Bu oldukça heyecan verici bir beklenti.
Bu yorum karşısında bir şeyler söylemek hakikaten çok zor. Ama şunu söyleyebilirim; umarım bir gün bir yerde karşılaşırız. Ben çok iyi dost olacağımıza, kendi adıma eminim...
Şiire bambaşka bir soluksun Oktay, bu kadar rahat yazman ve akıcı bir şekilde ve tiatral bir sözleşmeyle farklı formlar üzerinden değişik şiirler. İmrenmemek el değil...
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.