3
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1793
Okunma

Durak: ,,Gelmiyor musun şimdi şeb-i şiire?ˮ
Soner: ,,Hayır ağabey; izin ver bu fâkire!ˮ
Ahmed Paşa: ,,Vedânı gözleyen çakallar varˮ
,,Ayrılmanı özleyen, duasız sakallar varˮ
,,Senin yerinde olsam bırakmam bu kalemiˮ
,,Birkaç yarasa için söndürmem meşalemiˮ
Soner: ,,Yazacağımı, yazdım şiir olarakˮ
,,Buradan gidiyorum adım Soner olarakˮ
,,Ünvanları sevmezdim çocukluğumdan beriˮ
,,Ün kazanmak için de dökmedim bunca teriˮ
,,Şiir mübâlağayı, severken sanat içinˮ
,,Şâir şahsını sevmez nefsine inât içinˮ
,,Ve ben şâir değilim; hevesim de yok zâtenˮ
,,Ön planda olmayı da hiç sevmem hilkâtenˮ
,,Kalemim bana birden bâb-ı günâhı açtıˮ
,,Edeb bağında Belkıs bin bâb-ı bâhı açtıˮ
Nâmık Kemâl öksürdü: ,,Sohbete hayli daldıkˮ
,,Efendim! Gitsek artık, geceye çok geç kaldıkˮ
Necatî: ,,Doğru söylüyor, üstâdım Nâmık Kemâlˮ
,,Misâfirlerin hepsi gelmiştir behemehâlˮ
Soner onlarla tek tek vedâlaştı sokakta
Vedâlaşırken de zor duruyordu ayakta
Durak Yiğitʼe geldi, çekingen yürüyerek
Yorgun bedenini de peşinden sürüyerek
,,Ağabeyim, hoşça kal! Allahʼa emanet olˮ
,,Açıkca desteğini gördü kalem çok sağolˮ
Dedi Soner şâire kalbi buruk bir hâlde
Şiir yolu bitmişti gerçekte ve hayâlde
Zâtî: ,,Keşke gelseydin bu güzel şâirlerleˮ
,,Tanışsaydın uzaktan gelen misâfirlerleˮ
Dostlar kütüphâneye girdi bâb-ı âlîden
Hâk yazılı kapıda durdu Durak ânîden
Ve başını çevirdi, Sonerʼe sitem ile
Şu cümleyi söyledi gözleri elem ile
,,Kalemi bırakırsan hakkımı helâl etmemˮ
,,Şiiri terketmeni, tenkitten melâl etmemˮ
Soner ÇAĞATAY (05:30) 7 Ağustos 2011 / Wuppertal / Almanya
Kelimeler:
Melâl: Usanmak, bıkmak
Bâb-ı bâh: Cinsel istek kapısı
5.0
100% (6)