6
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1691
Okunma
Kazandığım,
Minimalist olgunluklar.
Yitirdiğimse;
Beş vakit ağladığım olumsuzlukların maktulü,
Aklım!
Haberleri izlemediğimden beri rafa kalktı onursuzluklar,
Siyasi paradokslar,
Katil eş paranoyaları,
İnsan leşlerinden oluşturulan kamu oyunları,
İktidar savaşları…
Televizyonu kapattım uzun bir süre,
Hiçbir şey duymadım…
Farkındalığı yastık altı yaptım,
Değerlendiğinde kullanılmak üzere.
İnsanlığımı hiç olmayacak vicdanlarda bıraktım,
Her şehit haberinde kan kırmızısına dönen gözlerimin perdesini,
Hiç çocuk sahibi olamamış insanların hüznüyle örttüm.
Aklımın kepenklerini kapattım,
Deli taklidi yaptım uzun bir süre
Rahattım…
Her defasında savunduğum özgürlüğün,
Savaş sonralarında kan revan geri dönüşünü seyrettim.
Barış’ın sadece isim olarak anıldığı bugünlerde,
Petrolün kan içtikçe yükselişine şahit oldum.
Otellerde her şey dahil israfın faturasını,
Afrika’daki çocukların gözünden kestim.
Sustum, konuşmadım,
Konuştum, susturulamadım.
Ruh gibi gezindim ortalıklarda,
Her şey gerçek, ben sanaldım…
Gündüz vakti yapılan hırsızlıkları kınamadım.
Ben bizi soymalarına nicedir alışıktım.
Ramazan zammıyla gelir bereket yok,
Bayram tatil yeridir memlekette insan yok.
Eski adetleri koyun bir yana,
İnsanların içinde artık,
Zerre insanlık yok.
Aldırmıyormuş gibi yaptım bir süre,
Dayanamadım…
Çevirin başınızı dünyaya,
Haklı olduğunu savunan terörist,
Ne yaparsa yapsın haksız çıkan kominist,
Projeli iktidar,
Sendikasız işsizlik,
Limitsiz açlık sınırı,
Her üç kişiden birinde cinnet kısırı.
Ben böylesi bir Dünya’ya
Bir de çocuk getirdim beş ay önce
Masal tüm bu gördüklerin diye avutacağım onu
Büyüyünce…
Değişecek bu olumsuzluklar diye kandırdım kendimi bir süre
Ben bile inanmadım…
Elif SEZGİN
5.0
100% (9)