8
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1692
Okunma
Ne iş yaparsın diye soranlara
Deniz kıyısında bankta oturan adamım diyorum
Benim görevim martılara bakmak, ne kadar beyazlar diye
Görevim dalgaları seyretmek, kıyıya çarparken canları acımasın diye
Sağ cebimde gece, sol cebimde gündüz
İkisi de bana çalışıyor gece gündüz
Acıktı mı karnım iki bulut yer doyarım
O da olmadı denizden bir parça kopartır, kalanını umutlarıma veririm
İki düş görür gülümserim
Acılarımın kırkı çıksın bırakacağım bu işi
Ne yaparım sonra bilmiyorum
Belki bir cümlesinin sonundaki üç nokta olurum
Belki bulduğum bir parantez içine saklanırım
Yüzünü anımsayamadığım bir kadının elleri olurum belki
Yüzünü anımsayamadıklarımın düşü olurum belki
Azalıyor içimdeki sihirin gücü
Pollyanna’dan beklediğim mektup da gelmedi
Cumartesi Pazara küstü
İlham perileri de grevde, alamadıkları için bekledikleri coşkuyu
Ben yine misafirim kendime
Ayrılık lekeleri de ne yapsam çıkmıyor tenimden
Ne diyordum?
Sorarlarsa deniz kıyısında bankta oturan adamım
Hatıralarımın solgun yerlerinden atıyorum denize
Gözlerimde her an gidecek gibi duran bir kadın dudağı
Yanı başımda ağrısız sevişmelerim
Ve baştan, en baştan hecelemek istiyorum hayatı
En baştan sökmek istiyorum tutkularımın alfabesini
Zor biliyorum,
Gecelerimde bunca falçata izi varken,
Dallarım kaç mevsimdir yaprak vermezken,
Ama yine de,
Yakışırdı bana kundaktaki uykularım.
Öyle işte,
Sorarlarsa eğer,
O adamı,
Hani o tabloda bankta oturan, sadece sırtı ve kasketi görünen adamı,
Daha önce hiç görmediği bir rüyasında kaybolmuş deyin
Oktay Coşar
5.0
100% (7)