6
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1348
Okunma

Sabahın koynundan
Yükselmeden güneşin sarı yüzü
Ardımdan bile bile itti beni Rumeli’nin rüzgârı
Gözlerime kararmış kan topakları birikirken
Yürüyen hiçbir şey yoktu ardım sıra
Ne son hayata doğru
Ne de yeni bir başlangıç bir başka zamana
Göç çığlıklarıyla kararan adımlarımda
Ayak parmaklarımı hissedemedim bir ara
Çağırıldığım yere giderken
Öldürürken gülümseten tek ölümmüş
Seni düşleyerek yokluğun koynuna sokulmak
Tattığım bu soğuk serinlikte
Vardan yok olmak
Yılların vaveylasında tevafuk düşlerimde
Gülhanede bir kır kahvesinde otururken
Sarayburnundan serenat yapmıştım silüetine
Dokuzuncu senfoniyi mırıldanırken dalga seslerin
Tılsımlı yüreğinin melodisini duyuyordum
Veda buselerimde
Gördüğüm son görüntü
Beylerbeyi sahiline sırnaşan bir vapurdu
Bağrıma sarılıp kabaran bir tuğyan
Marmaradan yükselen buhurdu
Bu kancık şehrin ferimi eriten özüydü sanki
Direnmek, direnebilmek
Her lokması zehirli şehre
Öyle diyordum ya kendi kendime
"Umut sende,,
Galatadan seyre dalmıştım vakur bakışlarımla
Umutla sarnıcına dolandığım günlerimi
Nereden bilirdim beyoğlu sokaklarında kör dehlizlerde
Adımın her harfini bıçaklayacağını
Her dem vurduğumda ulan İstanbul
Her sütunun her adımın metafiziği aşarken
İhtişamına aldanan bir seyyahtı tenim
Leyli leyli
Tunç kanatlı bir kartal edasında bırakmıştım
Yedi tepesinide
Şaşkın iklimlerle başlayınca savaşlarım
Bıldırcın kadar çaresiz yakalandım senin ellerine
Çeperimde ayaklarıma doladığım iplere teslim olurken
Üveyliğim senden doğdu iliklerime
Kapattığın kafeslerde muhacir kalırken
Bitti ! Öpüşmeyeceğim artık zemherinle
Dudaklarımın kıvrımına sakladım kavlimi
Bıraktım siyah çelenkleri gönlüne
Gidiyorum
Ey İstanbul
O koskoca yüreğine bir benimi sığdıramadın....
Kıymetli şair dostum, Faruk CİVELEK beyefendiye bu muhteşem düet için teşekkür ediyorum.....
Neşe CÖMERT_Faruk CİVELEK
15 eylül 2010
5.0
100% (9)