3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1413
Okunma

Yusuf’ um...
dam çöktü sanki göğün üstüne
bulutlar fakir sofralarında ekmeğe yoldaş oldu
bir yıldırım bıçakladı göğsümü.
başın sağolsun duası
sol yanıma can verir mi sandılar Yusuf’um...
ellerim toprağına değdi Yusuf’um...
toprağın ellerime
şimdi hangi gül sen kokar bilmem
hangi dal gözlerinin yeşilini akıtır toprağa
buğday senden alacaksa bereketini
bir lokma ekmek girer mi kursağıma Yusuf’um...
bir kaşık eksik şimdi soframda
bir kaşık aş çok düşecek hisseme
uzanır mı ellerim
uzanır mı senin nasibinin kesildiği aşa
suyun tokluğu başka tutarmış insanı
açlığım tokluğuma karışsın
sensiz sofralar kurulmaz artık Yusuf’um...
eşiğime uğramayacak mı artık ayakkabıların
geldiğini hiç mi bilmeyeceğim dahası
dağ gibi yaslandığın baban
toz toprak şimdi be Yusuf’um...
al-yeşille uğurlamıştım giderken
gururum afaka vurmuştu
boynuna sardığım bayrak
üstünde mi gelecekti Yusuf’um...
afakım devrildi tabutunun üstüne
sen soluksuz yatarken
ben solur muyum sensiz Yusuf’um...
hadi kalk ,bir kez sürsün gözlerim gözlerine
kalk ,babam de bir nefesine bin ömür vereyim
ben yakup değilim Yusuf’um
dayanmaz bu yürek bu sızıya
Yusuf’um...
gelişin böyle mi olacaktı
kıyameti bir ben mi görecektim
dağları yıkıp üstüme
güneşi sarıp sineme
kuyularında bırakıp beni
nereye böyle Yusuf’um...
ellerim toprağına değdi
toprağın ellerime
fazla sürmez ben de gelirim Yusuf’um...
AYŞE IŞIK UYANIK
otuztemmuz2011
5.0
100% (3)