8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1567
Okunma
Kimselere söylemiyorum bu bir göç
bir ağaç gövdesine sarıyorum sesini
kırılan dalın yankısına sıkışan
acı tütün tabakası oluyor solgunluğun
çocukları sayıyorum
bir sokak arası
çocuk oluyorum
elini uzatan eski konukluk
çekmecemde duruyor
bıraktığı gümüş saatinde duran gülüşüyle
kokusu siniyor yüzünün gül yaprağına
düşüyorum.
hangi kapıdan çıksam yağmur sonrası
yorgunluğunu alıyorum bir kadının yasak teninde
sabah bölünse içime bütün orman
akşam dokunsa aşk
kimselere açmıyorum sırlarımı
taş kaldırımlara yüklüyorum ağrılarını
bir kentin uğultusunda yükselen
göç isyanı oluyor yurtsuzluğun
çocukları seviyorum
bir sokak arası
çocuk oluyorum
yoklukla büyüyen çocukluğum
yanımda duruyor
bıraktığı derin sözcüklerin içtenliğiyle
sızısı duruyor gidişinin kapı kilidimde
üşüyorum
hangi kapıdan girsem deniz öncesi
yorgunluğumu veriyorum bir şiire alın teriyle
gece dökülse içime bütün yalnızlık
akşam dokunsa aşk
SİNAN GÖZTAŞ