İçimde bir yalnızlık korkusu

İçtiğim o ucuz sigaranın dumanı
Gri rengiyle kıvrılarak yol aldı karanlığa,
Ve bir dilenci diliyle selamladı dumanı gece..
Kulaklarımla duydum sevdiğim kadının şarkısını,
Beli delirtmek istercesine, yükseldi gecenin sesi…


‘’Şuan sarılıp koklamak istiyorsun özlem’i,
O habersiz bunlardan ve derin uykularda
O suretini rüyanın henüz ilkinde öptü.
Tanırsın sevdiğin kadını
Ve yalnız geçen kederli akşamlarını,
’’ Hoş geldin’’ diyerek. Sıktı kendi elini kadının.
Kan oturdu parmak uçlarına ve yüreğine
Çünkü sevdiği adam son rüyada kayboldu.
Ve kentine inerken yağmur taneleri
Uyandı ve kalktı yatağından
Uzun uzun izledi karşıki dar sokağı
Kısa kısa hayaller kurarak,ağladı orada
Yürümek istedi sana
Önyargılarını kırarak
Çapraz adımlara aldırmadan,
Kısa ve dolambaçlı yola attı kendini,
Sen o vakit yaktın sigaranı
Bir türküyü dinler gibi dinlemekteydin kadınını,
Ve bir mucize gerçekleşti
Ucuz dumanlar getirdi sana sevdiğini..’’


Derken gözleri daldı gözlerime
Özlemişim,o uzun kirpiklerini ve rengini gözlerin,
Adriyatik dalgaların o hüzünlü bakışı
Tutmuş elinden yavrumuzun ve baharın
Ak saçlı koca dağları gördüm yaklaşırken kapıma,
Özlemişim rüzgar sesiyle gelen tanrıları
Özlemişim benim okuyan kardeşim..

Özlediğim kadın dumanında sigaramın,
Gece sislerinin üzerinden uçuşarak,
Uzaklığın namussuzluğuna söver gibi
Korkunç naralar eşliğinde bağırdı bulutlar,
Uçurum kenarını süsleyen çiçekler
Kadınımı götüren uçak gibi pencereme yaklaştılar,
Onlarda bu özlemleri yaşamış olmalıydılar…