Seni bir bahar akşamı görmüştüm.
Rüzgar iç-içe girmişti saçlarınla
Sadece iki tel saçın tutunmuştu dudaklarına
İlk o iki teli kıskandım, sonra eteğini;
Miniydi, dizlerinin üzerinde...
Rüzgar dansa davet etmişti
Uçuşuyordu
Utanarak tutuyordun,dokunuyordun.

O gün kızmıştım sana;
Utandığın için utanarak yazdım o geceyi
Yağmur başladı sonra;
Rimel elmacık kemiklerinden aktı,
dudakları, elbisesi ıslandı herşey ortadaydı o utanıyordu...
dayanamadım;
İki tel saçı ayırdım dudaklarından
Öptüm...
Utandı öptü...
Evime gittik
Odamda, yatağımda, çırıl-çıplak yattı...
Üşüyordu, yorgan istemedi ben vardım üzerinde ısıttım...
Uyandığımda sol göğsümde iki tel saçı,
aynadı o alevimsi ruj’uyla şunu yazmıştı;
"Tek gecelik aşk"...
Utanıyordum...
Ne zaman mevsimlerden bir bahar akşamı olsa
Şöyle başlarım yazmaya...
Utandığın için utanarak yazdım o geceyi...