22
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1676
Okunma

denize düş, kutup yıldızı
su ısındı buralarda
ya da
getir doğum günü çocuğunu
bir oluk aksın içime
manik-depresif anlarımda
sokulduğum göğüsten tutsun
ve
mıhlandığım ağustosun tuzlu dudaklarından koparsın
hançeriyle
şiir kokan perçemimi
çokça zaman oldu
sihir gücü alındı parmaklarımın
monologlarıma hapsettim buhranlı anlarımı
yankıları kayboldu mağara adamlarının
sesim artık acemi bekçi düdüğü
kadınlara kazılan küçük mezarlarda
iş bırakıyorum şimdi
fes ediyorum yaşamın silsileli varsayımlarını
içimde bunca yılın yalnızlık ilenci
ve doğrulttuğum esmer namlu
açık kahverengi bir bakışı delik deşik etse de
yontulandı beş duyum
hoş karşılanmadı illegal hallerim
ihanet kimin yakasında ise kırmızı karanfil taksın
artık çok sıkıldım
ve o uzun boylu sancılar uzak dursun dul gecelerimden
zamansız vurmasınlar kürek kemiğimi
yok yok
oynamıyorum ben
küsüyorum evcilik doktoruma
hani hiç durmayacaktı kalbimdeki zemberek
hani o baba/ben anne idim sonsuza dek?
ya şimdi
sümüklü bir cadıya bırakıyorum pabucumu
dekolte yalnızlığıma gömülüyorum
adeta
ateş saçan bir tanrıça gibi çığır açıp kendime
öl diye fılsıldasalarda periyodik zamanlarda
/çöksede huzur eksenimin tavanı
ölmeyeceğim inatla
ölmeyeceğim inatla
Çiğdem Parlayüksel
5.0
100% (27)