2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1190
Okunma
dişleri büyük büyük,altın altın adamlar
delidağ tam hilâl’i yutmuşken biraz ucundan
ala,dor, akıtmalı atlılar
avlumuza daldılar
yol vermemiş gökçebel tipiden borandan
bu gün bizde konuklar...
yirmiiki kara bıyıklı dokuma şalvarlı hepsi börk’lü delikanlı
arapgir üzerinden gelip karahan gediğine giderler
başka sual olmaz törede
yün döşekler atılır altlarına yerler içerler
sadece güzergâh derler...
onlar kime pusu atacaklar bilemem
daha belki onumda polim kurdum o gün uykularıma
bilmeliyim bu manga’nın neler yaptığını
yat artık der gibisine göz göze geldik amcamla
yumuşadı sert bakışlar bağışlandık babamın hatırına...
baş köşede oturan gayyım felli biri fırlattı tütün kesesini
orta direğin dibinde oturana
şapkası yana eğri bıyıkları üzümlü çıkarmadan sesini
doladı cigarayı tomarın en hasından
yarı bel bükerek yaklaştı ağasına
sanki kaşık ağzı kadar bir demiri vurarak çakmak taşına
saydım,onikinci kıvılcımda tutuştu sarma
verdi iki parmak arasına...
şeytanın kıç beziydim bilirdim
en gizemli namahrem sırların geceden öteye sarktığını
kurtuluş’ta erzak taşımış ninemin duyardım hep öyle anlattığını
haremlikte oturmazdı ninem üstündü,madalyalıydı
benim üstünlüğüm de nineminkine dayalıydı...
-ağam bizde yalan olmaz inhisar yüklü denklerimiz bir kaç ta mavzer
dağ köylüsü adamıyız,ekin yok ekmek yok yaman olur kışlarımız
halımız bu, kalleşlik südümüze yakışmaz bizim ekmeğini helâl ver...
iğde odunu sır verdi de ıslık çalarak sobadan
bir tek kelime alamadım ninemin ağzından
uyumuşum
şatıroğlu veysel’in geldiği gün gibi
hatırlıyorum hepsini dün gibi...
kasım
5.0
100% (3)