1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1285
Okunma
Gecmişde gezerken bir akşam üsdü
Yolum GORDİON da bir sokağa düşdü
Periler pencerelerden bakarken algın
Cinler meydanlarda birikmiş gözleri baygın
Kimi lir calıp şarkılar söyler
Burunlar kesilmiş kulaklar devrik
Ayaklar ters dönmüş sinirler gergin
Sordular neden geldin bu garip il’e
Bilmeden kaderim getirdi beni size
Duvarlar yarıldı damlar ucuşdu
Üstüme zamanın çarkı devrildi
Nerde olduğumu bilmeden ansız
Geziyordun gecmişi dünden habersiz
Kavaldan gelen ince nağmeler
Harp’ın cıkardığı detoneler
Sağır etdi beni cıngınca sesler
Yanlızlar şehrinde sanırdım bir ben
Meğer hepimiz yanlızmışız yaşarken
Şarap testileri devrildi bir bir
Başımız hoş icilmez artık zehir
Midasın sesiyle uyandım birden
İki zaman arasında kalmışım neden
Kendi zamanımı bilmez olmuşum
O yüzden zaman da kaybolmuşum
Gecmişe yolculuk yapı vermişim
Ne kadar böyle gecdi bilmeden
kırk gün kırk yıl belkide binden
Yaşadım gecmişi zevkle yeniden
Efsaneler yaşanmaz gelecek cok uzak
Şimdiki zamanı yaşamak gerek
Birden bir kapı cıkdı önümde
Acdın yeni bir gün eşikde
Şimdi uykulardan cıkıp kalkmalı
Gecmişe tebessümle dönüp bakmalı
Veda edip gecmişe düne
Dört elle sarılmalı bu güne
Nazmi BAŞYİĞİT
16-06-2011