11
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1714
Okunma

Hasret yakılıyor ocağımın duvarında ,
Bir dilim ekmek parası için, bedenlerde ateş körükleniyor ateş
Pastadan pay almak uğruna
Zil zurna sarhoş, ağzı alkol kokulu adamlar
Geçiriyor, küflü gülüşlerini gecenin soğuk sırtına
Parmaklarına yapışmış sarı izmarit kokusu
Her dile farklı, kaldırımlarda saklı sevgi telaşı
Kelime sonrası ceplere inen hüzünler
Yem edilir karıncalara, kangren olmuş hayatın sır
Şafaklara karışan ter ve ekşi parfüm kokusu
Ölüm vardı, ölüm uyumaktı
Uzaklardaydı ölüm belki de yanı başında
Ölüm kurtuluştu aslında
Günahkâr bir sabah sonrası
Kefenlerinde lekeli izler
Kemiriliyor yürekteki kelepir duygular
Yüreğin karasına vurmuş cesetler
Hiç gelmeyecek bahara saklı karanlık duvarlar
Namuslu geçinip giden küçümseyen bakışlar
İrdelenir boyalı yüzler
Bir yığın hayal enkazı kaldırım taşlarında
Kaç beden sürgündü köşe başlarında
Kaç bakışa mezar oldu gözlere takılıp kalan
Emzirilir hayata küsmüş hissiyatsız duygular
Besler geceyi naçar, haram suskular
Bir damlada kırağıda kırılır, çatlak düşler
Uluorta bir aşk dokunur dudaklara
Süpürülür geceden arta kalan kimlikler
Sübyan yüzler doldurulur ceset torbalarına b’aglanır ağızları
Çarpılır yüzlere iklimsizliğin grileşmiş külleri
Faili meçhul duygular
Arsızlaşır geçen yılların karanlığında zaman
Ateş düşer, ar düşer, ar çiçeği
İffet unutulur, ruhlar satılır, her şey paraya dökülür
Bir isim takılır isminin önüne
Gecelere damga vurursun arsız çiçeği
5.0
100% (12)