8
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1668
Okunma

yasak savdım bugün yine
yalan söyledim kuşlarına
yemek yedim yine o yerde
bu kez tek başıma
karşımda değildin bu kez
oturdun içime!
farkındaydım
aniden çatısı ağarmıştı saçlarımın
savsakladım epey
sarsıldı dilim
aslında en başından bırakıp kaçmalıydım ellerini
ki; ölgün sufleler kımıldadı dudaklarım
_ iyi gördüm seni!
_ şahlanmış saçların!
hesaptaydım saçmalarken
topluyordum alt alta, kalanlarını
değişiyordu içimin havası
ve eriyordu buzlarım...
gözlerin sızdı bu kez gamzelerinden önce
süzgündüler yayıktan çıkmış gibi
kocamandılar yine
iki oda kaca bir fuaye
okyanus basmıştı! denizleri sanki
saklanmıştım
ve hiç konuşmayacaktım
fısıldarken belli etti sesim yerimi
doldurdum terli bardağın boş kısmına
sırtımda palto elimde kağıt peçete!
üfledim gururla epeyce
_sen benden gittin gideli!
olmadı bu kez
anlamadın, anlatamadım
yudumladım içtim seni öylece...
oysa
köpürüyordu avucumla kapamaya çalıştığım nehirler
gelmişine doğru sürüyordum atları yine!
konuşamıyordum
sıktım attım boğazını yine o pazartesinin
azgın bir hırsızdan farkım yoktu
kaçmak aklıma hiç gelmese de
oturduğum yerde yorgundum
yılkılara kürek çekerken
yakalanmıştım ellerinin sıcağına
sokuyordu, inat soğuk ellerini koynuma
sen, sadece dibinin ışığı çalınmış bir mumsum!
tecilli firar giyinmiş bir mahkûm!..
tırnağa alınmış replikler süzülüyordu beynimde
ve saklıyordum tüm gücümle
görme, hissetme diye
dağıtıyor, pay ediyordum sözümona
sahte gülüşlerle
yalancı öksürüklerin içerisine
söz vermiştim ya
hiç hatırlamayacaktım seni
hak verdim sonra kendime
ben, yoktaaan unutmuştum seni!
ToprağınSesi
5.0
100% (7)